57 Yıldır Ahşap Tabure Üreten Antepli Mehmet Usta’nın Hikayesi

İZMİR’de, tarihi Kemeraltı Çarşısı’ndaki dükkanında ahşap tabure üreten Mehmet Gürültü (72), 57 yıldır mesleğini sürdürüyor. Mesleğini yaparken sol gözünü ve parmağını kaybettiğini anlatan Gürültü, “Çok zorluklar yaşadım fakat mesleğe devam ettim” dedi.

Dünyanın en büyük tarihi açık hava çarşılarından olan Kemeraltı’nda ahşap ustalığı yapan Mehmet Gürültü, 15 yaşında memleketi Gaziantep’te başladığı ahşap tabure mesleğini 57 yıldır icra ediyor. 1974 yılında İzmir’e gelen, babasıyla sokak sokak dolaşarak ellerindeki tabureleri satan Gürültü, birinci dükkanını 1978’de Eşrefpaşa’da açtı. Yaptığı tabureleri Eşrefpaşa’dan Kemeraltı’na taşımak sıkıntı olduğu için atölyesini Kemeraltı’na taşıyan Gürültü, çarşıda ‘Tabure ustası Antepli Mehmet Usta’ olarak biliniyor. Mesleğinin son temsilcilerinden Gürültü, ağacı tornada işleyerek ahşap tabure yapıyor.

‘SOL GÖZÜMÜ VE PARMAĞIMI KAYBETTİM ANCAK SANATIMDAN KAÇMADIM’

Okumak istemediğini bu nedenle mesleğe yöneldiğini belirten Gürültü, “Babam beni nereye götürse oradan daima kaçtım. Bir ay çalışırdım, sonra diğer yere giderdim. Ustam taburenin üstünde otururken, babam ‘Bu oğlanı çırak alır mısınız? Nereye koyduysam sanattan kaçtı’ dedi. Ustam bu teklifi kabul edince sanata o denli başladım. Askere gidene kadar bir daha hiç sanattan kaçmadım. Askerliği bitirdim, geldim. Gaziantep’te bir sene kadar devam ettim, daha sonra İzmir’e taşındık. İzmir’de de sanatımı bırakmadım” dedi.

1988 yılında talaş kesimi kaçan sol gözünü kaybettiğini lisana getiren Gürültü, “Bu olaydan sonra bir sene orta verdim sonra sanatıma devam ettim. Parmağımı da model çıkarırken komşunun planyasına kaptırdım. Bir sene de onun için orta verdim, çok zorluklar yaşadım ancak mesleğe devam ettim” tabirlerini kullandı.

‘ESKİDEN MAL YETİŞTİREMEZDİK’

“İzmir’e birinci geldiğimizde konutun altında tabureleri yapardım, babam satardı” diyen Mehmet Gürültü, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Babam elinde 3-4 tane tabure götürürdü, 5 dakika sonra geri gelirdi. Yolda giderken tabureleri isterler, sipariş verirlerdi. 10 tane daha çıkarırdım, babam tekrar götürür satardı. 1978’de Eşrefpaşa’da dükkan açtık. Bodrum, Marmaris, Kuşadası’ndan kafe sahipleri, tatilciler gelip sipariş verirdi. Evvelden işler çok hoştu. Ayda 100-150 tane sipariş alırdık, mal yetiştiremezdik. Her yerden de sipariş alırdık. Şu anda o kapasite yok. 5-15 tane sipariş alıyoruz. Yazdan yaza 50 tane satarsan satarsın. Tabureleri çay ocağı ve kafeler alıyor, konutlarının balkonlarına ve iş yerlerine de alıyorlar. Tabure ustası Antepli Mehmet Usta dedikleri vakit arayıp buluyorlar.”

Eskiden yargıç tokmağı da yaptığını lisana getiren Gürültü, “Haftada 30-40 tokmak yapardık, artık kalmadı. Zeytin tokmağı yapardık. Hiçbir tanesi yok. Sanata heves eden insan kalmadı. Yaşlandım, gözüm de görmüyor. Seneye bu bırakmayı düşünüyorum. Yıllarımı verdim, bir kişiyi yetiştirsem ne keyifli olurum fakat kimse heves etmiyor” diye konuştu.