Türkiye’nin İlk Astronotu Estü’de
Türkiye’nin birinci astronotu Alper Gezeravcı, Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde (ESTÜ) öğrencilerle bir ortaya gelerek uzay seyahatindeki süreci ve tecrübelerini anlattı.
Gezeravcı, Yabancı Lisanlar Yüksekokulu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda öğrencilere, Türkiye Ulusal Uzay Programı ve beşerli birinci uzay misyonu hakkında bilgi verdi.
Uzay seyahatinden döndüğü günden beri ülkenin dört bir yanında 261 program gerçekleştirdiğini belirten Gezeravcı, Türkiye’nin uzay serüveninin ayrıntılarını paylaştı.
Gezeravcı, bu ülkenin evlatları olarak dünyanın gelişmiş ülkelerindeki insanlarından potansiyel olarak hiçbir eksiklerinin olmadığını vurgulayarak, “Bu vazife yıllardır zihinlerimizden kemikleşmiş bir ön yargıyı yıkan ‘Bu ülkeden olmaz, bu ülkenin çocuklarından çıkmaz’ denilen bir vazifesi, bu ülkenin çocukları tarafından da muadillerinden çok daha âlâ halde yapılabileceğini net olarak ortaya koyan bir vazife oldu.” dedi.
“Türkiye Cumhuriyeti olarak biz uzaya yabancı bir ülke değildik” diyen Gezeravcı, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“1984 yılında TÜBİTAK UZAY’ın kurulmasından itibaren birçok uydu geliştirme projesinin içerisinde yer alan bir ülkeydik. BİLSAT, RASAT, İMECE, GÖKTÜRK, TÜRKSAT uydularının geliştirilme sürecinde gerek bu işin yüklenici kurumumuz TÜBİTAK UZAY gerekse müşterek faaliyeti birlikte yürüttüğümüz kurumlardan elde edilen birikim ve deneyimin sonucunda gerçekten uzay alanında aktif ülkelerden biri haline geldik.”
Alper Gezeravcı, Türkiye’nin geleceği için kurduğu en büyük hayallerinin toprak üstündeki zenginlikleri olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Lütfen, potansiyelinizi hiçbir vakit hor görmeyin. Bu potansiyeli de kimsenin küçüksemesine müsaade etmeyin. Aşikâr başarılara ve başınızdaki maksatlara ulaşmak için yaşınızın 40’lara, 50’lere, 60’lara geleceğini, bu vakte kadar hala hazırlık için önünüzde vakit olduğunu da düşünmeyin. Bizi uzaya gönderen o roketi, kapsülü imal eden, uzay seyahatiyle ilgili bütün hesaplamaları yapan, emniyetle götürüp getiren SPACE X firmasının yaş ortalaması 26’ydı.”
Bugün bir nesnenin uzaya gönderilmesi istendiğinde asgarî 2,5 yıl sonrasına gün alınabildiğini lisana getiren Gezeravcı, uzaya erişimde öteki bir ülkenin yahut bir tertibin eline bakmanın uzaya ulaşımı kısıtlayan, bağımsızlığı engelleyen faktörlerden biri olduğunu vurguladı.
Gezeravcı, uzaya yönelik operasyon dinamikleri göz önüne alındığında, en efektif yapılabildiği dünyanın ekvator sınırı civarında, taban bölgede Türkiye Cumhuriyeti’nin denetiminde bir uzay limanı projesi üzerinde çalıştıklarını tabir ederek, “Bu, uzaya erişim noktasında koymuş olduğumuz maksatların, planladığımız takvimlerle yürütülmesi konusunda bize bir bağımsızlık sağlayacak. Kendi gayelerimizi gerçekleştireceğiz hem de gereksinimi olan öbür ülkelerin gereksinimlerine yanıt vererek buradan bir katma kıymet kazanmaya imkan sağlama noktasında, ek olarak da savunma alanındaki gelmiş olduğumuz son 15 yılda gelmiş olduğumuz muvaffakiyetleri apayrı bir noktaya çıtaya taşıyacak altyapı kapasitelerini bize verecek projelerden bir tanesi.” diye konuştu.
Gezeravcı’nın programında, ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci yer aldı.
