Türkiye’de İklim Ağı Kuruldu

Türkiye’de faaliyet gösteren 15 sivil toplum kuruluşu, iklim kriziyle uğraşta ortak hareket etmek hedefiyle kurdukları “İklim Ağı”nı tanıttı.

İstanbul’da düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan WWF-Türkiye İklim ve Güç Programı Müdürü Tanyeli Behiç Sabuncu, mevcut siyasetlerin dünya global ısınma eşiği olan 1.5 C ile uyumlu bir azaltım sağlamadığını söyledi.

Türkiye’nin 2053 net sıfır vizyonunun hayata geçirilebilmesi için savlı orta amaçlara muhtaçlık olduğunu lisana getiren Sabuncu, Paris Muahedesi kapsamında verilen 2030 yılına yönelik taahhüdün mutlak emisyon azaltımını öngörecek halde gözden geçirilmesi gerektiğini söz etti.

Sabuncu, 2035’e yönelik bir sonraki maksadın ise net sıfır emisyon amacını destekleyecek bir emisyon azaltımı öngörüsünün yanında, adil güç geçişine yönelik somut adımlarla desteklenmesi gerektiğini kaydetti.

TEMA Vakfı Etraf Siyasetleri ve Memleketler arası Alakalar Kısım Lider Yardımcısı Berna Balcıoğlu ise 2025’te yürürlüğe girmesi planlanan İklim Kanunu taslağının, iklim değişikliğiyle faal bir çaba için gerekli azaltım ve ahenk amaçlarını içermediğine dikkati çekti.

İklim krizinin çok katmanlı bir sorun olması nedeniyle iklim siyasetlerinin oluşturulma süreçlerinde kapsayıcı yaklaşımların ele alınmasının hayati kıymet taşıdığını vurgulayan Balcıoğlu, sivil toplumun da sürece dahil edilmesi gerektiğini belirtti.

Bu çerçevede, uzman sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte oluşturulan “İklim Ağı”nın, Türkiye’nin iklim siyasetlerinin geliştirilmesinde tesirli bir taraf olacağına inandıklarını söyleyen Balcıoğlu, “Unutmamalıyız ki iklim adaletinin sağlanabilmesi için iklim krizinden etkilenen tüm kesitlerin siyaset oluşturma süreçlerine etkin olarak dahil edilmesi gerekiyor.” dedi.

Programda daha sonra, “Türkiye’de İklim Siyasetlerine Bakış: 2024 yılı Değerlendirmesi ve 2025 yılından Beklentiler” başlıklı panel düzenlendi.

Panelde konuşmacılar, 2053 Uzun Vadeli İklim Değişikliği Stratejisi’nde fosil yakıtlardan çıkışın yer almamasının kaygı verici olduğunu, net sıfıra ulaşmak için kömürden çıkışın kaçınılmaz olduğunu tabir etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanması beklenen Adil Geçiş Stratejisinin kıymetine değinen konuşmacılar, güç dönüşümünün kimseyi mağdur etmeden, emekçilerin haklarını garanti altına alacak formda planlanması gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin “İklim Ağı” kuruluşunda yer alan STK’ler

Türkiye’nin iklim kriziyle uğraşına katkı sunmayı amaçlayan “İklim Ağı”, bu alanda faaliyet gösteren “Avrupa İklim Aksiyon Ağı (CAN Europe)”, “Buğday Ekolojik Ömrü Destekleme Derneği”, “ClientEarth”, “Doğa Derneği”, “Greenpeace Türkiye”, “Hukuk Doğa” ve “Toplum Vakfı (HUDOTO)”, “İklim Değişikliği Siyaset ve Araştırma Derneği (İDPAD)”, “İklim için 350 Derneği (350 Türkiye)”, “Mekanda Adalet Derneği (MAD)”, “Sürdürülebilir İktisat ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA)”, “Temiz Hava Hakkı Derneği (THHD)”, “Türetim İktisadı Derneği”, “TEMA, Türkiye Erozyonla Çaba, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Muhafaza Vakfı”, “WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Muhafaza Vakfı)” ve “Yeşil Fikir Derneği (YDD)” iştirakiyle kuruldu.