Edirne’de Gazeteciler Hak Mücadelesi
(EDİRNE) – Edirne’de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde yapılan basın açıklamasında gazeteci Işık Koç, “Bugün tam da bir gayret günü olan 10 Ocak’ta şunu söylemek isteriz. Biz Edirneli gazeteciler olarak bu haklarımızı elde edene kadar gayretimizi sürdüreceğiz ve diyoruz ki, inadına sendika, inadına örgütlü çalışma hayatı” tabirini kullandı.
Edirne’de çalışan gazeteciler 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına öbür meslek örgütlerinden de dayanak geldi. Basın açıklamasını okuyan gazeteci Işık Koç, gazecilerin güç kaideler altında çalıştığını, basında sendikalaşmanın gerekli olduğunu söz etti. Koç, şunları kaydetti:
“42 gün yıllık izini olan arkadaşlarımız yalnızca 15 gün yıllık müsaade yapabiliyor”
“Gazeteciler olarak, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü her yıl buruk kutluyoruz. Problemlerimiz tıpkı, lakin tahlil yok. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, Türk basın tarihinde birlik ve gayretin simgesidir. Türk basını bugünü bir bayram olarak kutlar fakat bizim bayramımız maalesef yok. Basın dalında mesleksel ve sendikal örgütlenme oranı hayli düşüktür. Sendikaya üye olan bir basın çalışanı eninde sonunda işten çıkarılmayla karşı karşıya kalıyor, mobing görüyor. İşsiz kalan gazeteci arkadaşlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Mesleğimiz itibarsızlaştırılıyor. Özlük haklarımızın neredeyse hiçbirini alamıyoruz. Gazeteciler, minimum fiyata çalıştırılıyor, maaşlarını geç alan arkadaşlarımız var. Yıllık izinlerimizi kullanamıyoruz. 42 gün yıllık izini olan arkadaşlarımız yalnızca 15 gün yıllık müsaade yapabiliyor. Öğlen yemeği hakkına sahip olmayan arkadaşlarımızın sayısı çok fazla. Öğlen yemeği hakkına sahip olan arkadaşlarımız da çalışma temposundan ötürü öğlen yemeğini akşam yiyor. Biz özlük haklarımızı istiyoruz ve verilene kadar uğraşımızı sürdüreceğiz. Bugün tam da bir gayret günü olan 10 Ocak’ta şunu söylemek isteriz; Biz Edirneli gazeteciler olarak bu haklarımızı elde kadar uğraşımızı sürdüreceğiz. ve diyoruz ki, inadına sendika, inadına örgütlü çalışma hayatı.”
Gazeteci Tamer Yavuz ise, “Gazeteci ağabeylerimizin, ablalarımızın haklarını 212 sayılı kanunla aldık. Ama bugün biz bu haklardan yararlanamıyoruz. En büyük maksadımız bu haklardan tekrar yararlanmak. 212 sayılı kanun esasen bizleri koruyan bir kanun, ancak hiçbir vakit biz bunu elde edemedik. Yalnızca bunu istiyoruz, diğer bir maksadımız yok” diye konuştu.
