Emekliler Mecidiyeköy’de Zamları Protesto Etti
Haber: Edda SÖNMEZ – Kamera: Mehmet ÇALPAR
(İSTANBUL) DİSK Emekli-Sen üyeleri Mecidiyeköy’de yüzde 15.75’lik emekli artırımını protesto etti. “Mutfakta yangın var, bıçak kemiğe dayandı” dövizi taşıyan emekliler “Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük fiyat meblağından daha düşük aylıklara mahküm etmek, kimsenin haddine değildir. Sokakları, meydanları, meclis kapılarını emeklilerin konutu yapacağız. Ekonomik krizin faturasını krizi yaratanlara ödeteceğiz.” dedi. Bir emekli de “TÜİK seni yıkamaya geldik temizlemeye geldik.” diye seslendi.
Hükümetin emekliler için TÜİK’in açıkladığı yüzde 15.75’lik sayı doğrultusunda açıkladığı ortış oranına reaksiyon gösteren DİSK Emekli-Sen İstanbul Şubeleri basın açıklaması yaptı.
“TÜİK seni yıkamaya geldik, temizlemeye geldik”
“Mutfakta yangın var, bıçak kemiğe dayandı”, “TÜİK elini cebimizden çek” ve “Gerçekleri açıkla, ekmeğimizle oynama” dövizlerinin taşındığı aksiyonda bir emekli de TÜİK’e seslendi, “Biz insanca hayatın haklarını en kutsal alın terimizle kazandık. Biz burada bir olmaya geldik. Savaşa değil. Emekliye bütçe diyorum. TÜİK seni yıkamaya geldik, temizlemeye geldik.” dedi. DİSK Genel İş, KESK, Tüm Emeklilerin Sendikası ve çeşitli kitle örgütleri temsilcileri de açıklamaya takviye verdi. Basın açıklamasını DİSK emekli-Sen Bakırköy Şube başkanı Çetin Yılmaz okudu. Yılmaz, şunları söyledi:
“Karnı toklar ile sırtı peklerin baş başa karar verdikleri minimum fiyat, milyonları sefalete mahküm etti”
“TÜİK, şaibeli enflasyon oranlarını açıkladı: 2024 yıl sonu enflasyonu yüzde 44,38 oldu. Bugüne kadar en azından bu şaibeli oranlar ekseninde yapılan artırımlar da terk edildi. Milyonları ilgilendiren taban fiyata, işçinin, emeklinin, dar gelirlinin ömür gerçekliğini yansıtmayan resmi enflasyon oranının çok daha altında bir artırım yapıldı. Emekçi sınıfının temsil edilmediği bir toplantıda, karnı toklar ile sırtı peklerin baş başa karar verdikleri minimum fiyat, milyonları sefalete mahküm etti. Taban fiyata yapılan yüzde 30 artırım ile birlikte ülke nüfusunun yarısı en geç iki ay sonra açlık sonunun altında ömür uğraşı vermeye başlayacak. Sarayın faturası bir defa daha minimum ücretlilere ve ailelerine kesildi.
“Emeklilerin ömrü ucuz; ekmeğinse değerli olduğu bu ülkede, sarayın faturası alışveriş torbalarımızdan aşırılanlarla ödendi”
“Memurlara ve memur emeklilerine altı aylık resmi enflasyon oranı olan 15,75’lik artırım oranı da uygulanmayacak. İşçinin sesi olmaktan son derece uzak bir sendika ve hükümetin el ele verdiği toplu mukavele mucibince, memur ve memur emeklilerinin 2025 yılının birinci altı ayı için alacağı artırım oranı yüzde 11,54 iken ekmeğe gelen artırım oranı yüzde 25 oldu. Memurların ve memur emeklilerinin 100 liralık alışveriş sepetlerinin fiyatı 180 liraya çıkarken, gelirleri 100 liradan 133 liraya çıktı. Emeklilerin hayatı ucuz; ekmeğinse değerli olduğu bu ülkede, sarayın faturası alışveriş torbalarımızdan aşırılanlarla ödendi.
“2024 yılında emekliler karnını doyuracak ekmeğe, konutunu ısıtacak doğalgazı bir kenara bırakın başını sokacak dört duvara muhtaç bırakıldı”
Değerli arkadaşlar; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı duyurdu: ‘En düşük emekli aylığı 1.969 lira artırılarak 14 bin 469 liraya tamamlanacak.’ Bir dakika düşünün pahalı arkadaşlar. Bu ülkede en düşük emekli aylığı taban fiyatın 7 bin 500 lira altında! Bu ülkede en düşük emekli aylığı yoksulluk hududunun beş kat aşağısında. Bir ülke düşünün ki kıymetli arkadaşlar; emekliler yılı ilan edilen 2024 yılında emekliler karnını doyuracak ekmeğe, sırtına takacak cekete, meskenini ısıtacak doğalgazı bir kenara bırakın başını sokacak dört duvara muhtaç bırakıldı. Emekliler yılında emeklilerin hali içler acısıyken, Cumhurbaşkanı duyurdu: ‘2025 yılını aile yılı ilan ettik.’ Dostlar, bunun manası açıktır: Hükümet geçtiğimiz yıl emeklilerin canına kast etmişken bu yıl da çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğine göz dikmiştir. Ne canımızdan, ne çocuklarımızdan ne de torunlarımızdan vazgeçeceğiz.
“Taleplerimiz haklarımızdır. Hakkımız olanı istiyoruz; alacağız”
Taleplerimiz haklarımızdır. Hakkımız olanı istiyoruz; alacağız. Bugün emeklilerin çok büyük kısmı minimum fiyatın ve açlık sonunun altında hayat uğraşı vermektedir. Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük fiyat meblağından daha düşük aylıklara mahküm etmek, kimsenin haddine değildir. Bir kere daha söylüyoruz: En düşük emekli maaşı taban fiyat seviyesinde belirlenmelidir. Emekliler de toplumun öbür tüm kısımları üzere ve hatta ömür döngüsündeki yerleri gereği daha da yakıcı biçimde ekonomik krizden etkilenmektedir. Emeklilere resmi enflasyon oranının dahi altında yapılan yüzdelik artırımlar hiçbir mana tabir etmemektedir. Yapılması gereken en düşük emekli maaşı taban fiyat düzeyinde olmak üzere tüm emekli aylıklarının taban fiyat artırımı oranında artırılmasıdır.
“Bu ülkenin yurttaşları için açlık, yoksulluk sefalet yazgı değildir”
Bu ülkenin yurttaşlarının yazgısı, ne milletlerarası sermaye etraflarının ne de sarayın iki dudağı ortasına terk edilemez. Bu ülkenin yurttaşları için açlık, yoksulluk sefalet yazgı değildir. Vakit personeli, işçisi, emeklisi, bayanı ve erkeği, genci ve yaşlısı ile el ele omuz omuza ayağa kalkma vaktidir. Alacakaranlıkta okul yollarına düşen torunlarımızla uyanacağız. Alacakaranlıkta meskenine ekmek götürmek için mesaiye başlayan çocuklarımızla konutlarımızdan çıkacağız. Sokakları, meydanları, meclis kapılarını emeklilerin meskeni yapacağız. Ekonomik krizin faturasını krizi yaratanlara ödeteceğiz. Emeğin, demokrasinin, eşitliğin ülkesini inşa edeceğiz. Emeğimizin, alın terimizin karşılığına alıncaya dek direnecek; 2025 yılını bu iktidarın gidiş yılı ilan edeceğiz.”
