Yüksekdağ: Barış ve demokrasi için ortak çaba şart

(ANKARA) – Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan Eski HDP Eş Genel Lideri Figen Yüksekdağ, DEM Parti heyetinin ziyareti sonrasında açıklama yaptı. Yüksekdağ, “Nerede olduğumuz fark etmez. İçerde, dışarıda ya da farklı görüşlerde olabiliriz. Bu üzerimize düşen misyonu yerine getirmeye mahzur değildir” tabirlerini kullandı.

Kocaeli’deki Kandıra Cezaevi’nde tutuklu olan Eski HDP Eş Genel Lideri Figen Yüksekdağ’ı bugün DEM Parti heyeti ziyaret etti. Yüksekdağ ziyaretin ardındn X hesabından yaptığı açıklamada “Ülkemiz ve bölgemiz açısından hayati bir devirden geçiyoruz” diyerek şunları kaydetti:

“DEM Parti İmralı Heyeti ziyareti vesilesiyle öncelikle demokratik kamuoyuna, halklarımıza, bayanlara selam, hürmet ve sevgilerimi iletiyorum. Ülkemiz ve bölgemiz açısından hayati bir periyottan geçiyoruz. Halklarımızın barış, adalet ve demokrasiye her zamankinden çok gereksinimi var. Tarihin bu kritik anında sayın Öcalan’ın inisiyatif üstelenerek yol alma gayreti çok pahalı ve belirleyicidir. Bu tahlil eforu ve iradesinin yanında, gerisindeyiz. Nerede olduğumuz fark etmez. İçerde, dışarıda ya da farklı görüşlerde olabiliriz. Bu üzerimize düşen vazifesi yerine getirmeye pürüz değildir. Onurlu barış ve demokratik tahlil hareketi için üzerimize düşen sorumluluğu üstlenmeye katkı sunmaya hazırız.

“Bu uğraşa ortak olan herkes ile dayanışma ve işbirliği içerisinde olacağız”

Barışın öznesi direkt Türkiye halkları, işçiler, özgürlük güçleri ve bayanlardır. Tam da bu nedenle bütün toplumsal dinamikler, halkların kardeşliği ve barış için inisiyatif almalıdır. Demokratik haklara, ekmeğin ve emeğin teminatına giden yol bugün bu inisiyatifi almaktan geçiyor.

Biz bayanlar, Kürt probleminde demokratik tahlil hareketinin geliştirilmesi için gereken özveri ve çabayı göstermekte tereddüt etmeyeceğiz. Bu uğraşa ortak olan herkes ile dayanışma ve işbirliği içerisinde olacağız. Dileğimiz sayın Öcalan’ın sağlıklı çalışma şartları sağlanarak, bir barış ve tahlil odağı olarak rolünü en faal formda gerçekleştirebilmesidir. Somut ve müspet yaklaşımlar tarihî sorunun tahlilinde en belirleyici evre olacaktır. Umuyorum ki halklarımızın baharını, barışı ve kardeşliği birlikte karşılayacağız.”