Yunus Yazgan Kardeşi İçin Mücadele Ediyor
Erzurum’da ulusal kadro kampındayken çığ düşmesi sonucu yaralanan judocu Yunus Yazgan, birebir olayda ömrünü yitiren ikizi Emre Yazgan’ın milletlerarası tertiplerde kazanmayı hedeflediği madalyalara ulaşarak kardeşinin hayalini gerçekleştirmek istiyor.
Palandöken bölgesinde 21 Aralık 2024’te judo ulusal kadrosu kampında dağ koşusu eğitimi sırasında çığ düşmesi sonucu ikizini kaybeden ve kendisi de yaralanan Yunus, acı olayda kardeşini yitirmenin acısını yüreğinde taşıyor.
Kardeşiyle biriktirdiği anıları konutundaki fotoğraf karelerinde yaşatan Yunus, Emre’nin hayali madalyaları kazanarak ikizini gururlandırmak istiyor.
Ankara’da 17-19 Ocak’ta düzenlenecek Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası’na Gebze Sportmen Eğitim Merkezi’nde antrenörü Serdar Kiraz’la hazırlanan Yunus, hislerini taşıdığını düşündüğü ikizi için 2025’te yapılacak Avrupa ve dünya şampiyonalarına katılma hakkı kazanıp milletlerarası arenada tatamiye çıkmayı hedefliyor.
“Emre 2025’in kendi açısından en yeterli yıl olacağını düşünüyordu”
Yunus Yazgan, AA muhabirine, olaydan bir gün evvel Emre’nin kendisine 2025 yılının hoş geçeceğini ve kendisini hayli hazır hissettiğini söylediğini belirtti.
Bu yıl kardeşiyle madalyalar almayı hayal ettiklerini anlatan Yunus, “Aynı anda dünya ve Avrupa şampiyonasında derece yaparak beğenilen sportmen olma hayalimiz vardı. Temel hayalimiz hem spor yapmak hem de gelirimizin yüksek olduğu rahat bir hayat sürmekti. Açıkçası üzerinde çalıştığımız her şeyde başarılı olmak istiyorduk.” dedi.
Yunus, kardeşinin hem eğitim hem de spor mesleğinde başarılı olmak için çalıştığını aktararak, şöyle devam etti:
“YKS’de uygun bir yüzdelik dilime girmek, Boğaziçi Üniversitesinde makine yahut sanayi okumak istiyordu. Bu yılki dünya ve Avrupa şampiyonalarında madalya alarak olimpik ekibe girmek istiyordu. Hayallerini gerçekleştirmek için sabah erken kalkar, 6 üzere idmana giderdi. Oradan dershaneye geçer, dersler bitince tekrar salona geçip idman yapardı. Konuta geldiğinde de ders çalışırdı. Erken yatıp birebir saatte kalkıp çalışmalarına devam ediyordu. Hem spor mesleği hem de eğitim mesleğinde başarılı olmak istiyordu ve başarılıydı da aslında.”
“Ben kurtulduysam Emre de kurtulmuştur diye düşünmüştüm”
Olay günü sabah kahvaltısından sonra geldikleri dağda bir saat kadar tırmanma idmanı yaptıklarını anlatan Yunus, kardeşinin çabucak ardında yer aldığını söyledi.
Yunus, ayaklarının altındaki buz kütlesinin yüksek ses çıkararak kırıldığını belirterek, “İlk başta 2 metre kadar kayarız, kayma durur devam ederiz diye düşündük. Kırılmanın akabinde yüksek bir ses çıktı ve üstteki kütle üstümüze yanlışsız gelmeye başladı. Kayma durana kadar aşağıya kadar sürüklendik. Kayma durunca evvel kendimizi itimada alıp kim eksik diye baktık. Yardım çağırdık. 10 dakika içinde geldiler. Emre’yi aramaya başladılar. 20 dakika içerisinde de buldular.” diye konuştu.
Karın altında kaldığında çıkamayacağını düşündüğünü lakin bir biçimde çıktığını lisana getiren Yunus, “Ben kurtulduysam Emre de kurtulmuştur diye düşünmüştüm zira Emre bu usul durumlara karşı uyanıktı. Kolay kolay zorda kalmazdı. Güçlüydü ve sağlamdı. Ben kurtulduysam Emre de kurtulmuştur dedim lakin onu bulamadık.” dedi.
Yunus Yazgan, karşılaşmalara kardeşi ve onun hayalleri için çıkacağını tabir ederek, şunları kaydetti:
“Müsabakalara artık onun için çıkacağım. Onun da hayalleri vardı. Biz, onun ortamızda bir yerlerde olacağını biliyoruz. Gururlanması için hayallerini gerçekleştireceğiz. İkiz olduğumuz için içimde bir yerlerde Emre’nin hislerini taşıdığımı düşünüyorum. Benim başarımın onun başarısı olduğunu düşünerek her attığımız adımda bir arada ilerlerdik. Artık de o denli olmaya devam edecek. Her bir muvaffakiyetim Emre’nin de başarısıdır.”
