Kamu Çalışanlarından İş Bırakma Eylemi
(İZMİR) – Memur ve memur emeklilerine 2025 yılı için yüzde 11,54 artırım verilmesine karşı kamu çalışanları, bugün bir günlük iş bırakma aksiyonu yaptı. İzmir Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran binlerce kamu işçisi, iktidara genel grev ikazında bulundu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) aralık ayı enflasyon sayılarını açıklamasıyla birlikte memur ve memur emeklilerine yüzde 11,54, emeklilere ise yüzde 15,75 artırım kararına reaksiyonlar büyüyor.
Askeri İşyerlerinde Misyonu Kamu Çalışanları Sendikası, Bağımsız Kamu vazifelileri Sendikası, Birleşik Kamu-İş, HÜR-SEN ve KESK’te örgütlü kamu çalışanları, açıklanan artırım oranına karşı “Sefalet fiyatı dayatmasına boyun eğmeyeceğiz” sloganıyla bugün iş bıraktı. Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran binlerce kamu çalışanı ve emekli, artırım oranında düzgünleşme olmaması durumunda genel grev uyarısı yaptı.
Doğruyol: “Bir sonraki evremiz ise genel grev olacak”
Birlik Sağlık Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, vergilere ve maaşlara yapılan artırım oranları ortasındaki farka dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bu alanda işçiler, minimum ücretliler, emekliler var lakin bu alanda hükümetin denetiminde olan sendikalar yok. Ağzını açamayanlar yok. Bizler daima bu alanlardayız. Bir sonraki kadememiz ise genel grev olacak. Daima birlikte Gündoğdu Meydanı’nı dolduracağız. Bu alandaki beşerler, bu krizin faturasını ödeyemez. Biz, yemediğimiz yemeğin fiyatını ödemeyeceğiz. Vergilere gelen artırım yüzde 44, KDV’den elde edilecek gelir yüzde 81, ÖTV’den elde edilecek gelir yüzde 51. Memura verilen artırım yüzde 11,54. Taban ücretliye verilen artırım yüzde 30. Asgari ücretliler açlık sonunun altında, memurlar yoksulluk sonunun altında. Bu devlet hiç kimsenin elinin altında değildir. Türkiye Cumhuriyeti’ni kimse kendi babasının çiftliği üzere yönetemez. Devletin imkanlarının bir avuç ayrıcalıklı insanlara verilmesini, vergi borçlarının silinmesini kabul etmiyoruz. Ziyanı 80 milyon olarak daima birlikte çekiyoruz. Geçilmeyen otoyol, köprülerin ve gidilmeyen hastanelerin paralarını ödemek istemiyoruz.”
Düdü: “Emekçiler, enflasyon karşısında ezilirken sermaye her geçen gün ise kar ediyor”
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu ismine Eğitim-İş İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Barış Düdü, büyük şirketlere yönelik muafiyetlere reaksiyon göstererek şöyle konuştu:
“Artık yeter! Vergi ve harçlara yüzde 44 artırım yaptınız, KDV’ye yüzde 81, ÖTV’ye yüzde 51 artırım yatınız. Ankara’da alacaklarınıza şahin kesilmişsiniz. İşçinin sesine neden kulaklarınızı tıkıyorsunuz. İşçi hakkını istiyor. Bize yüzde 11,54’ü reva gördünüz. Bu hakarettir, alçaklık, utanmazlık değil mi? Üreten, çalışan biziz. Sizin yanlış siyasetlerinin altında ezilen biziz. Sıcacık sarayında oturuyorsun. Utanmıyor musun? İşçi meskenine ekmek götürmeye çalışıyor. Açlık sonu 30 bini, yoksulluk 70 bine geçmiş. Sen ise yüzde 60’ını taban fiyatla geçindiğini bilmiyor musun? ‘Dünya lideriyim’ diyorsun. Neden milletin karnını doyurmaktan geri duruyorsun? İşçiler, enflasyon karşısında ezilirken sermaye her geçen gün ise kar ediyor. İşçiler, emekliler, her geçen gün fakirleşip temel muhtaçlıklarını da karşılayamaz hale geliyor. Dolaylı vergilerle tüm vergi yükleri işçinin sırtlarına yükleniyor. Sermaye şirketlerine teşvik, muafiyet, istisna ismi altında ürettiğimiz katma kıymeti peşkeş çekiyorsunuz. Yıllardır emeğimizin karşılığını da alamıyoruz, her geçen gün daha da fakirleşiyoruz. Bunlara karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bu bir ikaz grevidir. Dalga dalga geliyoruz. İzmir’den Anadolu’ya ışık olacağız. Yürüyeceğiz ve Ankara’daki saltanatınıza son vereceğiz.”
Sarısayın: “Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa”
Hür-Sen Vilayet Temsilcisi Adnan Sarısayın, memur ve emekliye verilen artırım oranlarını ‘utanç verici’ olarak nitelendirdi ve şunları kaydetti:
“Biz korkmuyoruz. 1 Ocak 2025’ten itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 artırım yapıldı. Ödediğimiz KDV’de yüzde 81, ÖTV’de ise yüzde 51 artış olacak. Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı artırım oranları ortadayken kamu işçilerine ve emekliler reva görülen artış oranın yalnızca 11,54 olması utanç verici bir durumdur. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa. Artırım oranı bizlere göstermektedir ki siyasi iktidar, kemer sıkma siyasetlerini terk ederek memur ve emeklilerin boğazını sıkma siyasetine geçiş yapmıştır. Alın teri ve emeğin yok sayıldığı, vergi yükünün çalışanların sırtına yüklendiği bu nizama başkaldırıyoruz. Hakkımızı halana kadar alanlardayız. Sefalet fiyatı dayatmasına asla boyun eğmeyeceğiz. Haklı taleplerimiz için gayrette birleşmemiz gerekmektedir. Bu daha başlangıç, birlikteliğimiz devam edecek.”
Çetin: “Maaş artışları, Erdoğan ve Şimşek programına nazaran değil, gerçek enflasyona nazaran yapılmalıdır”
KESK Şubeler Platformu Periyot Sözcüsü Deniz Çetin, vergi sistemini eleştirerek şöyle konuştu:
“Biz, yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük fiyat artırımları karşısında fakirleşmeye mahkum ediliyoruz. Alım gücümüz düşerken en temel gereksinimlerimiz bile karşılamakta zorlanıyoruz. TÜİK’in açıkladığı sayılar ise gerçeğine yaklaşmıyor. Maaşlarımız ise mum üzere eriyor. Artık yeter! İşçisi ve emeklisi bilcümle geçinemiyoruz. Bizler enflasyon karşısında ezilirken sermaye her gün daha fazla kar ediyor. Zenginlerin vergi borçları birer birer siliniyor. Kamu kaynakları, sermaye ve yandaş projelere aktarılıyor. Kamu işçilerinin, emeklilerin ve çalışanların insanca yaşanacak fiyat taleplerini görmezden gelen siyasi iktidarın boğazımızı sıkarak uygulamaya çalıştığı ekonomik programa itiraz ediyoruz. Türkiye’deki vergi sistemi, emeği ele geçinenlerin aleyhine işliyor. Fiyatlı çalışanların vergi dilimi yüzde 10’da sabitlenmeli, temel gereksinim hususları üzerindeki dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Resmi enflasyon sayıları ile halkın hissettiği enflasyon ortasında büyük bir fark vardır. İnsanca yaşayacak bir fiyat, ekonomik talep değil, insani bir haktır. Maaş artışları, Erdoğan ve Şimşek programına nazaran değil, gerçek enflasyona nazaran yapılmalıdır. Bizleri yoksulluğa mahkum eden tertibe karşı emekliler olarak daha birlik bir çabanın önü açılmalı. Bu haklı ve yasal taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda çabayı büyüteceğiz. Aksiyonlarımıza ve iş bırakmalarımıza devam edeceğiz.”
