Siber Güvenlik Kanun Teklifi TBMM’den Geçti

(TBMM) – Ulusal Savunma Kurulu, 21 unsurluk Siber Güvenlik Kanun Teklifini kabul etti. Kanun teklifinin 2. unsurunda ‘polis, jandarma, devlet istihbarat hizmetleri ve Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın yürüttüğü faaliyetler bu Kanun kapsamı dışındadır’ fıkrası AK Parti’nin verdiği teklifle Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kıyı Güvenlik Komutanlığı da eklenerek yine düzenlendi. Kanun teklifinin 8. hususu 5.fıkrasında yapılan değişiklik ile ‘gecikmesine sakınca bulunan hallerde arama ve el koyma yetkisi’, Cumhuriyet savcısına da tanındı.

TBMM Milli Savunma Komisyonu, AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar başkanlığında toplandı. Komitede 21 maddelik Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, çoğunluk oylarıyla kabul edildi.

Kanun teklifinin 2. unsurunda ‘polis, jandarma, devlet istihbarat hizmetleri ve Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın yürüttüğü faaliyetler bu Kanun kapsamı dışındadır’ fıkrası AK Parti’nin verdiği teklifle Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kıyı Güvenlik Komutanlığı da eklenerek yine düzenlendi. Kanun teklifinin 8. hususu 5.fıkrasında yapılan değişiklik ile ‘gecikmesine sakınca bulunan hallerde arama ve el koyma yetkisi’ Cumhuriyet savcısına da tanındı.

“Tüm hayatımızı ilgilendiren bu dijital alanının denetlenebilir, emniyetli ve geliştirilebilir olması elzemdir”

CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, kanun teklifinin 10. hususunda bulunan “Başkanlıkta siber güvenliğin sağlanması ile ilgili vazifeleri yürütmek üzere sayısı Cumhurbaşkanınca belirlenecek kontratlı uzman işçi çalıştırılabilir.” fıkrası hakkında konuştu.

İlhan, şunları söyledi:

” Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulmuş olması değerlidir. Kurumlar kadar her an bireylerin de siber tehditle karşı karşıya bulunduğu ortada iken tüm hayatımızı ilgilendiren bu dijital alanının denetlenebilir, muteber ve geliştirilebilir olması elzemdir. Türkiye’nin hem içeriden hem de dışarıdan gelen tehditlerin bütün ögelerine karşı mevcut ve mümkün bütün tehditleri bertaraf etmesi kıymet arz etmektedir. Şu ana kadar vatandaşlarımızın şahsî bilgilerinin sızdırılması ve çalınmasıyla ilgili basına da yansıyan birçok olay vuku bulmuştur. Her ne kadar ilgili yönetimler ‘herhangi bir zafiyet’ olmadığını söz etseler de savcılığa taşınan olaylar da yaşanmıştır. Görüştüğümüz kanunun teklifinin yaşanacak sıkıntıların tahlilinde yetki, misyon, sorumluluk ve uygulama alanlarında kapsam dışı kalmayacak halde gerekli ihtimamın gösterilerek çok daha ayrıntılı bir çalışmayla hazırlanması gerekir.”

“Bu düzenleme vatandaşların da cezalandırılmasını mümkün kılmaktadır”

DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, teklifin 16. Unsurunun gazetecilik faaliyetlerini direkt maksat aldığını aktararak, “Bu unsura nazaran bilgi sızıntısı olmadığı halde bilgi sızıntııs yapılmış üzere algı oluşturma cürüm kapsamına alınıyor ve bu hatası işleyenlere 2 ila 5 yıl ortasında mahpus cezası öngörülüyor” tabirlerini kullandı.

Düşünmez, şöyle konuştu:

“Anayasal bir hak olan basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkını engellemeye yönelik adeta bir truva atı üzere olan bu fıkra anayasaya terslik teşkil ettiği üzere dünyanın her yerinde temel bir hak olan tabir özgürlüğünü de ihlal etmektedir. Daha evvelki tarihlerde sansür yasası, dezenformasyon yasası üzere maddelerle muhakkak bir ölçüde basın ve söz özgürlüğü; geçtiğimiz aylarda tesir ajanlığı tartışmalarıyla tekrar ülke gündemine getirilmiştir. Kamuoyunda büyük reaksiyonlar ve itirazlar yükselmesi sonucu geri çekilen bu yasanın Siber Güvenlik Kanunu’nun satır ortalarında yine karşımıza çıkartılması devlet aklının özgürlükleri kısıtlamadaki ısrar ve siyasetlerini göstermektedir. Bu düzenleme yalnız gazetecilerin değil birebir vakitte bu çeşit olayları toplumsal medyada tartışan vatandaşların da cezalandırılmasını mümkün kılmaktadır.”

“Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulmasıyla ilgili partimizin rastgele bir olumsuz görüşü bulunmamaktadır”

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, teklifin tümüyle ilgili yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulmasıyla ilgili partimizin rastgele bir olumsuz görüşü bulunmamaktadır. Bunun kurulması gerektiğini söz ettik. Bu bahiste desteklediğimizi de söyledik. Lakin görüşmeler esnasında bilhassa arama, el koyma yetkisinin haddini aştığını ve sızıntı durumunda ‘sızıntı varmış, algı yaratmış, telaş ve panik yaratması halinde’ iki yıldan beş yıla kadar mahpus cezası burada olmaması gerekir. Sansürcü bir anlayışın sözü olarak burada gerçekleşmiş bir husus bizim en değerli çekincelerimizden biridir. Biz Siber Güvenlik Başkanlığının kurulmasını desteklemekle bir arada bu bahsettiğimiz çekincelerden ötürü şu anda ret oyu kullanacağımızı belirtiyoruz.”