Deniz Yücel: “Bu Operasyonların Ekrem İmamoğlu’na Uzatılmasına Ne CHP Ne Milyonlar İzin Verir”
(ANKARA) – CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Beşiktaş Belediyesi’ne düzenlenen operasyonun Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na uzatılmasına ait soru üzerine, “Sayın İmamoğlu, geçmişte Tayyip Erdoğan’ı ve AKP’yi üç kere yenmiş, İstanbulluların gönlünde taht kurmuş, Türkiye’nin geleceğini inşa edeceği konusunda bir tez ortaya koymuş bir siyasetçidir. Yalnızca İstanbulluların değil milletimizin gönlünde taht kurmuş bir siyasetçi. Hasebiyle bu sürecin, bu siyasi operasyonların Sayın Ekrem İmamoğlu’na uzanmasına, uzatılmasına ne CHP ne ne de milyonlar müsaade verir” dedi.
CHP PM, dün Genel Lider Özgür Özel başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, PM’nin gündemine ait bugün basın toplantısı düzenledi. Yücel’in açıklamaları şöyle:
“Dün PM toplantımızı gerçekleştirdik. PM toplantımızda, son siyasi gelişmeler ışığında 2025 yılı stratejilerimizi konuştuk. Enflasyon ve hayat pahalılığı, bunun karşısında alım gücü günden güne düşen personellerimiz, emeklilerimiz ve memurlarımız, artan üretim maliyetleri karşısında beli bükülen çiftçimiz, ağır ekonomik şartlar nedeniyle kepenk indiren esnafımız, geleceğinden umudunu kesmiş öğrencilerimiz, tutarsızlıklarla dolu dış siyaset gündemimizin ana başlıklarıydı. Bu meselelerin tamamının sebebi, 23 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP’nin iş bilmez liyakatsiz takımlarıyla, ‘yaptım oldu’ mantığıyla demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü ayaklar altına alan idare anlayışıdır. Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün olmadığı yerde; toplumsal huzur beklenemez, ekonomik gelişmişlik ve refah beklenemez. Hukukun üstünlüğünün yok sayıldığı yerde hiçbir sorun çözülemez.
“Siyasallaştırılan yargı, muhalefetin üzerinde bir sopa üzere kullanılmaktadır”
Toplumun tüm bölümleri ekonomik kriz ve hayat pahalılığı altında inim inim inlerken 23 yıldır tek başına iktidar olmanın verdiği yıpranmışlık, 31 Mart hezimetinin hazımsızlığı ve iktidarı kaybetme tasasıyla demokrasiden nasibini almamış AKP iktidarının her şeyi dizayn etmeye çalıştığı, her fırsatta millet iradesinin gasp edildiği, hukuksuzluğun normalleştirilmeye çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. Bugün siyasallaştırılan yargı, muhalefetin üzerinde adeta bir sopa üzere kullanılmaktadır. İktidar, aldığı her kararla toplumun hava üzere, su üzere muhtaçlık duyduğu adalet sistemini biraz daha çürütmektedir. Halkımızın muhatap edildiği bu adaletsizlikler her alanda ülkemizi geriye götürmekte, Türkiye’nin prestijine leke sürmektedir.
“AKP iktidarı, bu sefer de Beşiktaş Belediyemize göz dikmiştir”
Beşiktaş Belediye Liderimiz Sayın Rıza Akpolat’a yönelik yapılan operasyon da bu hukuksuzluk zincirinin son halkasıdır. 31 Mart’ta sandıkta elde edemediğini, çeşitli ayak oyunlarıyla millet iradesini gasp ederek elde etmeyi alışkanlık haline getiren AKP iktidarı, bu kere de yüzde 64 oy oranıyla kazandığımız Beşiktaş Belediyemize göz dikmiştir. Halkın seçtiği, her üç şahıstan ikisinin oy verdiği Belediye Liderimiz İstek Akpolat, bir kamu vazifelisi olmasına karşın, hakkında kaçma kuşkusu olduğuna dair somut bir bilgi, doküman ve bulgu olmamasına karşın, bir davetiyeyle ya da uygulamada yapıldığı üzere bir telefonla söze çağırılsa söz verebilecek durumda olmasına karşın Ceza Muhakemesi Kanunu’nun açık kararları ihlal edilerek bir şafak baskınıyla gözaltına alınıyor.
“Karşımızda bir hukuk sistemi değil, organize bir kötülük şebekesi var”
Şüphesiz hiç kimse soruşturulmaktan ya da yargılanmaktan muaf değildir. Fakat İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Beşiktaş Belediyesi’nde yürüttüğü süreç, soruşturmanın ve sürecin tüzel değil, siyasi bir saikle yürütüldüğünü çok açık bir formda göstermiştir. Bugün karşımızda bir hukuk nizamı değil, organize bir kötülük şebekesi var. O organize kötülük; Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atayan, belediyeler iş yapmasın diye gelirlerini kesen, ‘belediyeleri silkeleyin’ diye bakanlarına talimat veren kötülüktür. Amaç muhakkak: FETÖ prosedürleriyle belediye liderlerimizi itibarsızlaştırmak, hasebiyle CHP’nin kurumsal kimliğini yıpratmak. Hukuk ve yargı ambalajı içerisinde bu siyasi operasyonu yapanlar, aslında yalnızca Beşiktaş’ta CHP’ye oy vermiş seçmene değil; demokrasiye inanan milyonlarca vatandaşımıza meydan okumaktadır.
“AKP, milyonlarca vatandaşın sandıkta verdiği bildirisi hala anlayamamış”
Anlıyoruz ki AKP, 31 Mart seçimlerinde milyonlarca vatandaşın sandıkta verdiği iletisi, gösterdiği sarı kartı hala anlayamamış. Millet hayat pahalılığından bezmiş, artırımlar yağmur olmuş, milletin doruğuna yağıyorken milletle gönül bağını koparmış olan AKP’nin bütün kaygısı, tasası; CHP’li belediyelerin halka hizmet etmesinin önüne mani koymak, çelme takmak ve kumpas kurmak. Bugün iktidar, demokratik siyasetin minimum gereklerini bile yerine getirmeyecek kadar gözünü karartmış durumdadır. Bugün iktidar; halkın güvendiği, inandığı, oylarıyla yetkilendirdiği kişi CHP’li olunca adalet hissini, vicdanını kaybetmiş, siyasetin maşası olmuş bir kısım yargı mensupları aracılığıyla her türlü siyasi operasyonu yapabilecek kadar gözünü karartmıştır. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla çaba masalıyla başlayan AKP öyküsü; yasakların arttığı, yoksulluğun derinleştiği, yolsuzluğun ise tam da adresi olduğu bir noktaya varmıştır. Buradan, bu siyasi operasyonlardan medet umanlara sesleniyorum: Biz, bu devleti kuran, köklerini Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyetleri’nden alan CHP’yiz. Biz, Türkiye’nin birinci partisiyiz. İktidarın siyasi hazımsızlığına bugüne kadar teslim olmadık, bundan sonra da olmayız. Bu hücumlara karşı uğraşımız, topyekün bir adalet ve demokrasi gayretidir. Bu çabayı, halkımızla birlikte büyüteceğiz ve halkımızın iradesine, daha güzel bir gelecek umuduna kast eden her türlü haksızlığın ve hukuksuzluğun karşısında duracağız.
“Acz içerisindesiniz, akıntıya karşı kürek çekiyorsunuz”
Bugün iktidar koltuğunda emaneten oturanlara hatırlatmak isteriz: Halkın gönlünden de gözünden de düştünüz. Panik içindesiniz, acz içerisindesiniz, akıntıya karşı kürek çekiyorsunuz. Ne yaparsanız yapın, belediye liderlerimizle, milletvekillerimizle ve tüm takımlarımızla hem halka hizmet edeceğiz hem de sizin algı operasyonlarınıza karşı daima birlikte dimdik ayakta duracağız. Bugün, saat 14.00’te Genel Liderimiz Sayın Özgür Özel, MYK üyelerimizle, milletvekillerimizle, PM üyelerimizle, belediye liderlerimizle ve İstanbul vilayet örgütümüzle bu haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı reaksiyonumuzu göstermek ve duyurmak için Beşiktaş Belediyesi’nin önünde olacak. Kimse bu hukuksuzluklara, siyasi operasyonlara sessiz kalmamızı beklemesin.
“İktidarın temel hedefi, bu ülkede bir kaygı iklimi yaratmaktır”
Beşiktaş Belediyemize yapılan bu siyasi operasyon ve algı mühendisliğinin yanında, geçtiğimiz günlerde bir hukuksuzluk daha yaşandı. Yargının sac ayağı, bağımsız savunmayı temsil eden İstanbul Baro Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin vazifelerine son verilmesi istemiyle dava açıldı. Yakın bir geçmişte, çoklu baro uygulamasıyla barolara göz diken AKP, gayesine ulaşmak için her yolu mübah sayıyor. Ne seçim tanıyor ne de hukuk tanıyor. Yürütmenin yargıya talimat vermesi ve muhalif her sesi susturmak için hukuku araçsallaştırması, tarafsız ve bağımsız yargı sisteminin çöktüğünün ilanıdır. Demokratik hiçbir seçime tahammülü olmayan, prestij suikastlaryla kendine muhalif olan herkesi amaç gösteren iktidarın temel hedefi, bu ülkede bir kaygı iklimi yaratmaktır.
“Bağımsız savunmayı susturmaya yönelik tavır, İstanbul Barosu nezdinde tüm barolara bir gözdağı verme girişimidir”
Yargının kurucu ögesi olan bağımsız savunmayı susturmaya yönelik bu tavır, İstanbul Barosu nezdinde tüm barolara bir gözdağı verme teşebbüsüdür. Bilinmelidir ki savunma hakkının temsilcisi avukatlar ve onların meslek örgütü olan barolar; bu tehdit, sindirme ve baskı siyasetlerine asla boyun eğmezler. Hukuksuzluk yalnızca bize değil, kime yapılırsa yapılsın karşısında duracağız. Belediyelerden başlayıp barolara uzanan hak ve irade gaspına karşı durmak; hukuka, adalete, özgürlüklere, meslek örgütlerine, seçme ve seçilme iradesine inanan herkesin vazifesidir. Hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”
“CHP her şartta çaba etmeye hazırlık olan bir partidir”
Yücel, açıklamasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yücel, “Beşiktaş’taki operasyonun TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na uzanma ihtimali de konuşuluyor. PM’de bu ihtimal gündeme geldi mi? Bu türlü bir durumda yol haritanız hazır mı” sorusuna şu karşılığı verdi:
“Dün PM toplantımız yaklaşık yedi saat sürdü. PM toplantımızın değerli ve ana gündemlerinden biri de adımı Beşiktaş Belediyemize yapılan operasyondu. Elbette bu mevzuyu çok taraflı olarak değerlendirdik ve hala da kıymetlendiriyoruz. Bir defa yargı bağımsız olsaydı bu sürecin bu noktaya gelmemesi gerekirdi. İktidarın dizayn etmesi için iktidarın aparatı olan, iktidar elinde araçsallaşan yargı mensupları olduğu üzere; bu ülkede mesleğini Anayasa’ya, kanunlara, vicdanlarına, vicdani kanaatlerine nazaran yapan onurlu, erdemli, haysiyetli yargıçlar ve savcılar olduğunu biliyoruz. Hatta onların sayısının çok daha fazla olduğunu da biliyoruz. ve doğal Türk yargısına da güvenmek istiyoruz. Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü olan bir ülkede seçimle gelen şahısların tekrar seçimle gitmesi gerekir, bu türlü hukuk ambalajı içerisinde siyasi operasyonlarla değil. Lakin şunu tabir edeyim: Biz, CHP’yiz. CHP; her şartta, her satıhta, her türlü çabayı vermeye hazırlıklı olan bir partidir.
“Bu operasyonların Ekrem İmamoğlu’na uzatılmasına ne CHP ne milyonlar müsaade verir”
Sayın Ekrem İmamoğlu, geçmişte Tayyip Erdoğan’ı ve AKP’yi üç kere yenmiş, İstanbulluların gönlüne girmiş, gönlünde taht kurmuş, Türkiye’yi inşa edeceği, Türkiye’nin geleceğini inşa edeceği konusunda bir tez ortaya koymuş bir siyasetçidir. Yalnızca İstanbulluların değil; Türkiye’nin, milletimizin gönlünde taht kurmuş bir siyasetçi. Münasebetiyle bu sürecin, bu siyasi operasyonların Sayın Ekrem İmamoğlu’na uzanmasına, uzatılmasına ne CHP ne ne de milyonlar müsaade verir.”
