MHP Lideri Terörle Müzakereye Karşı
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir, terör örgütü PKK’nın silah bırakması ile ilgili olarak “Bilge başkan Devlet Bahçeli’nin olduğu yerde terörle müzakere olmaz, çaba olur. Sayın Cumhurbaşkanı da son günlerde bunu bilhassa vurguluyor. Üçüncü bir yol yok arkadaşlar. ya silahlarını gömecekler, gelip Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne teslim olacaklar” dedi.
Eskişehir’de ’10 Ocak Çalışan Gazeteciler’ günü hasebiyle basın mensupları ile kahvaltıda bir ortaya gelen MHP İl Başkanı İsmail Candemir, gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ın Eskişehir’de 20 bin MHP üyesinin kendi partisine katıldığını argümanının asılsın olduğunu tabir eden Candemir, “Öncelikle şunu belirtelim ki Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim kuruluş unsurlarımız belli. Milliyetçi Hareket Partisi esaslı bir partidir. Dünya için söyleyecek kelamı olan bir partidir. Her hususta programı olan, çalışması olan bir partidir. Alışılmış ki siyaset bu, vakit içerisinde birtakım arkadaşlar ayrılarak kendileri parti kuruyorlar. Bunun birinci örneğini yıllar öncesinde Büyük Birlik Partisi’yle yaşadık. En son örneği de Anahtar Partisi oldu. Rastgele bir düşüncemiz yok. Biliyorsunuz, 1 Ocak tarihi itibariyle Cumhuriyet Başsavcılığı tüm Türkiye’de siyasi partilerin resmi olarak üye sayılarını açıkladı. 1 Ocak itibariyle açıklanan üye sayılarında da Milliyetçi Hareket Partisi üyesini artırmış bir partidir. Rastgele bir problemimiz yoktur. Takdir edersiniz ki biz Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatları olarak özel bir üye kayıt çalışması yapmayan bir partiyiz. Bize üye olmak isteyen vatandaşımız partiye gelir, teşkilatlara gelir, orada üye yapılır. Şayet o denli bir çalışmaya girersek üye sayımız çok farklı noktalara çıkabilir. Yani Milliyetçi Hareket Partisi açısından rastgele bir üye kaybı yoktur. Tam tersine üyelerimiz aslında artıyor” dedi.
“Eskişehir teşkilatı da dahil olmak üzere toplu bir istifa kelam konusu değildir”
Biz bugüne kadar daima samimi davrandık. Doğruya hakikat dedik, eğriye eğri dedik. Hatırlarsanız 22 Ekim’de genel liderimiz, meclis küme toplantısında bu açıklamayı yaptıktan sonraki süreçte basın mensuplarıyla yaklaşık 3-4 gün sonra bir ortaya geldik. İçtenlikle tüm sorularınızın karşılığını verdik. Milliyetçi Hareket Partisi o süreç içerisinde genel liderin 22 Ekim açıklamaları sonrasında Eskişehir teşkilatı olarak 58 tane istifa yaşadı. Birinci günlerde oldu fakat sonrasında rastgele bir istifa kelam konusu olmadı. Fakat siyasi partilerde birtakım beşerler alışkanlık gereği bugün gelirler üye olurlar, yarın sarfiyatlar. Bunlar olağandır. Lakin Milliyetçi Hareket Partisi’nde, dendiği üzere, Eskişehir teşkilatı da dahil olmak üzere toplu bir istifa kelam konusu değildir.
Ümit Özdağ’ın söylediği o lafa gelince, dediğim üzere Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıkladığı sayılar meydanda. Eski MHP’li diye bir tabir kullanmış. Sizden de okuduğum, takip ettiğim kadarıyla, MHP’nin bağlantısı olmaz. Onlar işte öteki partilere gitmişlerdir. Yani Büyük Birlik Partisi’ne gitmişlerdir ya da Âlâ Parti’ye. Oradan istifa edip yine Zafer Partisi’ne geçmiş olabilirler. Zira bizde ülkücü kimliği olan arkadaşlar nereye giderlerse gitsinler, hareketin eskisi olmaktan öbür kimlikleri olmadığı için buna devamlıdırlar. Yoksa Milliyetçi Hareket Partisi’nde o denli bir şey kelam konusu değil. Ki Ümit Özdağ’ın savunacak bir şeyi de kalmadı. Biliyorsunuz, Suriye sıkıntısı de çözüldükten sonra. Zafer Partisi’nin tek argümanı vardı, sığınmacıları göndereceğiz. Bu sorun de çözüldü. İnşallah ilerleyen süreçte büsbütün çözülmüş olacak. Biz de Ümit Özdağ’ı merakla bekliyoruz. Bundan sonra sanki ideolojik olarak ne ortaya koyacak?” dedi.
“Eskişehir’de 6 bine yakın binanın yenilenmesi gerekiyor”
Yaşanan imar çalışmaları ve kentsel dönüşüm hakkında da konuşan İsmail Candemir, şunları söyledi;
“Biz Eskişehir’de yaşıyoruz. Siyaseti öncelikle Eskişehir’e ve hizmete, sonra Türkiye’ye hizmet için yapıyoruz. 25 yıldır, hatta 26’ıncı yıl oluyor, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından çoğunlukla yönetilen bir ildir. Biz, 1999 sarsıntısında birlikte yaşadık bu kentte. Bize uzak olmasına karşın kente verdiği ziyanı da gördük. Bu bahisle alakalı bugüne kadar kentsel dönüşüm ve trafik konusunda rastgele bir adım atılmadı. Biz bu olayda da yanlış yerden tartışıyoruz. Bakın, İnşaat Mühendisleri Odası’nın son yaptığı açıklamaları göz önüne alırsak, 4 bin ile 6 bin ortasındaki binanın acil olarak tekrar yapılması gerektiği gündeme geliyor. Bu binaların büyük çoğunluğu ana arterler üzerinde, yani merkez caddelerimizin üzerinde. 8 katlı binalar bunlar. Allah korusun, Eskişehir rastgele bir afet yaşadığında ne ambulans, ne itfaiye, ne arama kurtarma grupları girebilir. Bizim siyaseti bir tarafa koyup, geçmişte olan hesaplaşmayı bir kenara koyup bilhassa bu merkezle alakalı bir çalışma yapmamız gerekiyor. İşte sayın meclis üyelerimiz sağ olsunlar, gündeme getiriyorlar. Yeşiltepe’de, Fevzi Çakmak’ta, Şarhöyük’teki dönüşümler. Bunlar ilerleyen süreçte de yapılabilir. Lakin Eskişehir’de asıl tehlike, kent merkezindeki tehlike. Bununla alakalı Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi ne planlıyorlar? Bugüne kadar hiçbir şey duymadık. Biz, işte Ertuğrulgazi’de, Erenköy’de, Huzur’da, Yenidoğan’da, Yeşiltepe’de, Fevzi Çakmak’ta, kentin dört bir yanında dönüşümden bahsediyoruz. Bunlar tamam. Bunlar yerinde dönüşüm de olabilir. Bunlar imar düzenlemesiyle çoğunluğu halledilebilecek işler. Ancak Eskişehir’in gerçek sorunu, ana caddelerin olduğu kent merkezindeki sorunlarımızdır. Kent merkezindeki binalarımız çok eski. Sarsıntıya ne kadar güçlü, bilemiyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası’nın yaptığı çalışma da meydanda. Zira biliyorsunuz, üç belediyeyle bir protokol yapılmıştı. Biz gündemi daima farklı yerlerden tartışıyoruz, ana kaynağını tartışmıyoruz. Bizim en büyük külfetimiz bu. Bu mevzuda Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere gerekli çalışmaları başlatıp merkezi hükümetten de istediği dayanakla bunu deklare etmesi lazım ki biz de bu hususta elimizden geleni yapalım” diye anlattı.
“Eskişehir’in gerçek meselelerini gündeme almamız gerekiyor”
Candemir, “Eskişehir siyasetinde lokal seçimlerden sonra yeni bir devir açıldığını, artık birbiriyle didişen, ak dediğine kara diyen bir anlayış yerine Eskişehir’in menfaatleri doğrultusunda hareket eden bir yapı görüyoruz. AK Parti milletvekilleri ve il başkanı da gerekli adımları atıp gerekli rahatlamaları sağlamak için elinden geleni yapıyor. Bu süreci düzgün kıymetlendirmemiz gerekiyor. Bizim Eskişehir’in gerçek sıkıntılarını gündeme almamız gerekiyor. Yani sanal problemlerle uğraşmayalım. Yeşiltepe sorunu şu anda, imar durumu durduruldu herhalde, yeni bir çalışma yapılıyor. Daha evvel bizim de dediğimiz üzere, ada başında dönüşümler yapılmalı. Eskişehir’de yapılması gereken şeyler bu. Yerinde dönüşümler. Kentsel dönüşüm deyince yalnızca TOKİ’nin yapacağı projeler olarak bakmayın. TOKİ’nin yapacakları ve belediyelerin yapacakları farklı bir mevzu. Bir de müteahhitler üzerinden vatandaşın yerinde dönüşüm yapması gereken bahisler var ki çoğunluğu esasen bu halde gerçekleşecek. Bunların hepsini farklı ayrı planlayıp yapmamız gerekiyor. Ancak öncelikli dediğimiz üzere, kent merkezindeki yapı stokumuzun bir an evvel uygunlaştırılması gerekiyor.”
“Vatandaşlar uzun yıllardır CHP’ye kırmızı kart gösteriyor”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kırmızı kart protestoları hakkında kelamlarını sürdüren Can demir, “Vatandaş kendilerine uzun yıllardır kırmızı kart gösteriyor aslında. Birinci evvel vatandaşın gerçek gündemine bir baksınlar. Türkiye’de herkes şuna alışmak zorunda. Seçimler vaktinde yapılır. Şu anki tabloya baktığımızda 2028 yılına kadar seçim gözüküyor. Bu tarih tahminen biraz öne çekilir, çekilmez. Lakin bugünün konusu erken seçim değil. Bugünün konusu, bizim vatandaşla yüz yüze geldiğimizde talepleri dinleyip tahlil üretmek. Vatandaşın bizden beklediği en değerli şey ekonomik sorunlara tahlil bulmamızdır. Hükümetin yapacağı işler var, yerelin yapacağı işler var. Belediye hizmetlerinde ulaşım, su, otopark üzere alanlarda yapılacak indirimlerle vatandaşın hayatı kolaylaştırılabilir. Fakat şu bir gerçek, toplumun her kısmı ekonomik sorun yaşıyor. Vatandaş bu kahırları Cumhur İttifakı çözer inancında. İnşallah, Türkiye’nin önümüzdeki süreçte hem ülkesi hem de komşularıyla birlikte çok daha güzel noktalara geleceğine inanıyoruz” dedi.
“Devlet Bahçeli’nin olduğu yerde terörle müzakere olmaz”
Son günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terörün sonlanması ile ilgili davetleri hakkında konuşan Candemir, şunları söyledi;
“Biliyorsunuz, şu terörsüz Türkiye gayelerimiz var. Bunun doğal ki Türkiye Cumhuriyeti iktisadına getireceği artılar da var. 40 yıldır terörle çaba ediyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam, terörle gayrete 3 trilyon dolar harcadık. Şehitlerimiz, gazilerimiz var; onların manevi kıymeti tartışılmaz. Fakat ekonomik boyutu da önemli. Bu 3 trilyon dolar, 40 yıl içerisinde Türk iktisadına, eğitime, sıhhate yahut endüstriye yatırıma harcanmış olsaydı, çok farklı noktalara gelebilirdik. Kan dökülmesinden kimse fayda sağlayamaz. Biz bir olalım, birlikte olalım istiyoruz. Yalnızca ülkemizde değil, komşularımızda da barışı sağlamak istiyoruz. Bölgemiz bir huzur adası olsun istiyoruz ve bunun için çalışıyoruz. İnşallah, bu yüzyılda terörsüz bir Türkiye ile tanışacağız. Çok kısa vadede bu amaçlarımıza ulaşacağımıza inanıyoruz. Genel Liderimiz ve Cumhurbaşkanımızın da söylediği üzere ya silahlarını gömecekler ya da silahlarıyla birlikte gömülecekler. Üçüncü bir yol yok, öbür bir alternatif bulunmuyor. Muhalefetin açıklamalarında “pazarlık” tezleri görüyoruz. Nereden çıkarıyorsunuz kardeşim? Milliyetçi Hareket Partisi’nin olduğu yerde, bilge başkan Devlet Bahçeli’nin olduğu yerde terörle müzakere olmaz, uğraş olur. Sayın Cumhurbaşkanı da son günlerde bunu bilhassa vurguluyor. Üçüncü bir yol yok arkadaşlar. ya silahlarını gömecekler, gelip Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne teslim olacaklar ve yargılanacaklar, ya da hepsi sarı torbaya girecek. Öteki yolu yoktur. 15 Temmuz’dan sonraki süreçte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terörle çabasına bakın. Terör artık bitme noktasına geldi. Irak’tan ve Suriye’den gelen terör ögeleri aşikardır. Genel Liderimizin 22 Ekim tarihli konuşmasından sonra terörle çabada Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en ufak bir zafiyet gösterdiğini gördünüz mü? Her gün 5, 10, bazen 30 terörist etkisiz hale getiriliyor. Kayyum atamaları dahil olmak üzere terörle uğraşta geri adım yoktur. Muhalefet nereden çıkarıyor bunları? Yok, pazarlık yapılacakmış, yok şu olacakmış. Bu türlü bir şey yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve biz vatandaşları olarak, bir 40 yıl daha bu terörle yaşamayı kabul edemeyiz. Çoluğumuzun, çocuğumuzun geleceğini karartamayız. Bu hususta kararlıyız. Çok kısa müddette bununla ilgili sonuç alacağımıza inanıyoruz ve bunu görüyoruz da.” – ESKİŞEHİR
