Maltepe’de Kent Söyleşileri’nin Üçüncüsü Gerçekleştirildi
Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen “Kent Söyleşileri”nin üçüncüsü, Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Elif Akkaya’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşiye mesken mahpusu cezası nedeniyle konutundan çevrim içi olarak gazeteci-yazar Hasret Gürses ile tekrar gazeteci-yazarlar Çiğdem Toker ve Filiz Gazi katıldı. Söyleşiye bağlanan Hasret Gürses dakikalarca alkışlandı.
İçinde bulunduğu durumdan bahseden ve haksız yere konut mahpusunda olduğunu savunan Hasret Gürses, “Salonu dolduran kıymetli konuklarımıza kocaman kalpler gönderiyorum. Herkesi sevgiyle kucaklıyorum. Kelepçe ayağımıza takılıyor; aklımıza, fikrimize, niyetimize, gazeteciliğimize insanlığımıza takılamıyor. O yüzden bugün pahalı bir bayan liderin konut sahipliğinde, yeniden bayan dayanışması içerisinde meslektaşlarımla olacağım için hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu süreçte yanımda olan çiçek gönderen, çorba gönderen, beni ziyaret edip yalnız bırakmayan herkese minnettarım. Bir müddettir yayınlarımı konuttan yapıyorum, meskenim bir stüdyoya dönüştü. Hakkımdaki iddianame hala yazılmış değil, bu mesken mahpusu ne kadar sürecek o da muhakkak değil. Lakin uğraşımızı sürdürüyoruz” sözlerini kullandı. “Karşı mahallede ve karşı mahallenin medyasında konuşmanın” ve tüm vatandaşlara bir halde ulaşıp gerçekleri anlatmanın değerli olduğuna değinen Gürses, kutuplaşma ikliminden en çok iktidarın yararlandığını tez etti.
Filiz Gazi: “Türkiye’de uyguna giden bir şey var mı?”
Filiz Gazi ise, Türkiye’de uyguna giden rastgele bir kurum yahut şeyin olup olmadığını sordu. Gazi, “23 yılda kız çocuklarının hayatlarının nasıl söndürüldüğüne şahit olduk. Medya eliyle iktidar kendi meşruiyetini sağlıyor” dedi.
Toker: “Hepsini sormamız, sorgulamamız gerekiyor”
Son olarak kelamı gazeteci-yazar Çiğdem Toker aldı. “Birçok medya kuruluşunun tekelleştirildiğini, yandaş kümelere satıldığını ve kent hastanelerinde oluşacak takım için birçok esaslı hastanenin kapatıldığını” tez eden Toker, “Beşli çete benim kitabımla söylenmeye başladı. İşte kamudan ihale alan bu kuruluşları, yapıları âlâ incelemek, tahlil etmek gerekiyor. Kamu-özel iştiraki denilerek yapılan birçok yapı aslında devletin içinde olmadığı, büsbütün ziyana uğradığımız durumların yaşandığı bir sisteme işaret ediyor. Şimşek programı ekonomiyi düzeltmek bir yana emekliler başta olmak üzere insanlarımızın hayatını zorlaştırıyor. Sıhhat ve ulaştırma alanında inanılmaz sayılar dönüyor. Bunların hepsini sormamız, sorgulamamız gerekiyor” diye konuştu.
Başkan Köymen’den teşekkür konuşması
Söyleşi sonrası sahneye çıkarak iştirakçilere çiçek veren ev sahibi Belediye Başkanı Esin Köymen, “Ben öncelikle bu dört yürekli bayana teşekkür ediyorum. Hepiniz ismine çok teşekkür ediyorum. Bayanlar ismine çok teşekkür ediyorum. Moralinizin yüksek olması inanılmaz bir cüret veriyor aslında herkese. O manada sevgili Hasret’e de çok teşekkür ediyorum. Zira tam da morallerimizin bozulmaya çalışıldığı, hele artık yalnızca gazeteciler değil, mahallî idareler üzerinde de bu kadar baskıların ağırlaştığı bir ortamda bu kadar yürekli bayanların yanında olmak bana da güç veriyor. Bütün bu baskıların karşısında yan yana durabilmenin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. İşte gerçek dayanışma bu türlü bir şey. Bu kutuplaşma ortamında biz mahallî idarelere adil olarak vatandaşlara yaklaşmak ve hizmetlerimiz buna nazaran sunmak misyonu düşüyor. Bu biçimde daha uygun çalışabiliriz. Emeğinize, yüreğinize sağlık” dedi.
Etkinlik sonrasında Filiz Gazi ve Çiğdem Toker, kitaplarını imzaladı. – İSTANBUL
