Girişimci Kadın Kemik Suyuyla İstihdam Sağlıyor
Girişimci Bahar Şamhili Tanju, 10 yıl evvel aldığı kemik erimesi teşhisinin akabinde konutta hazırladığı kemik suyunu KOSGEB’in dayanağıyla markalaştırarak, 40 bireye istihdam sağlıyor.
İstanbul’da yaşayan Tanju’ya, şikayetleri üzerine 2014’te gittiği hastanede “kemik erimesi” olarak da bilinen osteoporoz tanısı konuldu.
Bunun üzerine Tanju, tabiplerinin tedaviye dayanak teklifiyle konutta hazırladığı ilikli kemik sularını tüketmeye başladı. Hem tedaviye uyması hem de sağlıklı beslenmeyle sıhhatine kavuşan Tanju, bu alanda satışa sunulmuş “doğal kemik suyu” olmadığını fark etti.
Bunun üzerine harekete geçen ve KOSGEB’in takviyesiyle ilikli kemik suyu ile çorbaların bulunduğu markasını kuran Tanju, 40 şahsa de istihdam sağlamaya başladı.
Konuya ait AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Tanju, “10 yıl evvel bu değerli gıdayı kullanmaya başladım ve çok yararını gördüm. Yalnızca kemiklerimde değil, cildimden saçıma kadar bunun tesirini görmek beni çok heyecanlandırdı. Tedavi gördüğüm tüm hekimlerim bu hastalıkta beslenmenin çok değerli olduğunu, kolajenden güçlü beslenmenin iyileşmeme yardımcı olabileceğini söyledi. Ben de konutumda doktor tavsiyesiyle kemik suyu, tavuk suyu ve balık suyu yapar oldum. Bunları tertipli olarak yaptım ve kullandım.” diye konuştu.
O periyotta taze kemik suyunun marketlerde bulunmadığını anlatan Tanju, halihazırda bu türlü bir eserin olmadığını görünce kendi markasını kurmak üzere harekete geçtiğini lisana getirdi.
Tanju, “Bu kadar değerli bir besinin üstelik bizim kültürümüzde var olan, bütün dünya mutfaklarının da baş tacı olan bu değerli eserleri, en taze haliyle üretip, herkese en doğal haliyle sunma maksadıyla yola çıktım.” sözlerini kullandı.
Tanju, ilikli kemik suyunun beslenme pahalarını koruyarak en doğal haliyle üretebilmek için 2016’da iki üniversiteden öğretim üyeleriyle 9 ay boyunca AR-GE çalışması yaptıklarını söyledi.
Oluşturduğu markanın projesini KOSGEB’e sunduğunu belirten Tanju, “Ben bir bayan teşebbüsçü olarak KOSGEB’ten takviye aldım ve son derece motive edici oldu. Markamız Türkiye’nin kendi sermayesiyle kurulmuş bir bayan teşebbüsçü markası.” dedi.
“Köklerimize hürmetle üretiyoruz”
Kemik sularını hazırlamanın çok meşakkatli ve uzun saatler alan bir iş olduğuna işaret eden Tanju, oluşturduğu yerli markayla muhtaçlığı olanların esere kolay kolay ulaşabileceğini söyledi.
Şu anda 17 çeşit eser ürettiklerini söz eden Tanju, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ürünlerin içinde, 5 çeşit kemik ve tavuk suyu, 4 çeşit sakatat çorbası ve mercimek ile ezogelin çorbası üzere Anadolu tatlarının da yer almasını istedim. Bu çorbalar büsbütün coğrafik işaretli eserlerle hazırlandı. Örneğin Mardin Midyat’tan mercimek kullanıyoruz, Diyarbakır Karacadağ’dan kepekli pirinç geliyor, sade yağımız Erzurum’dan geliyor. Büsbütün gluten içermeyen çok özel bir üretimimiz var. Aslında biz geleneği geleceğe taşımak istiyoruz, küresele taşımak istiyoruz. Bizim o kadar özel eserlerimiz var ki üstelik bunlar Anadolu bayanın elinden çıkıyor. Biz bu eserleri Anadolu’da o değerli bayanlarımızın ürettiği coğrafik işaretli eserlerle hazırlıyoruz ve markette insanların kolaylıkla kullanıma sunuyoruz. Klasiği sürdürüyoruz. Köklerimize hürmetle üretiyoruz. En büyük heyecanımız bu klâsik gıdayı küresele taşımak.”
Tanju, “Herkesin yeterli beslenmeye muhtaçlığı var. Uygun gıdayı herkese sunmak benim en büyük heyecanım ve en büyük amacımdı. Çok şükür emeklerimiz karşılık buldu. Doğal gıdayı en ekonomik formda vatandaşlarımızla buluşturmaya çalıştım.” diye konuştu.
“En büyük gayem geleneğimiz olan bu gıdayı küresele taşımak”
Tanju, markasıyla 40 bireye istihdam sağladığını, bu sayının yüzde 50’sinin bayan işçi olduğunu ve gelecek periyotta bayan istihdamının artacağını belirtti.
En büyük hayalinin ihracat olduğunu ve bunun için gerekli teşebbüslere başladığını söz eden Tanju, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Son yıllarda dünyada tıpkı çay ve kahve üzere kemik suyu satan kafeler açılmaya başlandı. Bu aşağı üst son 10 yılın öyküsü. Çok sağlıklı bir içecek. Bu eser tüm dünyanın göz bebeği olmaya başladı. Bize de hem Avrupa’dan hem Asya ülkelerinden çok fazla talep geliyor. Münasebetiyle biz de eserlerimizi gönderebilmek için gereklilikleri yerine getirmeye çalışıyoruz. En büyük maksadım geleneklerimizde olan bu özel gıdayı küresele taşımak, bunun için çok çalışıyoruz.”
