Alkollü Sürücüye Tahliye Tepkisi
Yüksek alkollü formda kullandığı aracıyla eski ulusal basketbolcu İlkan Kahraman’a çarparak vefatına neden olan Emre Ali Lider tahliye edildi. Binlerce kişi tahliye kararına toplumsal medyada reaksiyon gösterdi.
Muğla’nın Datça ilçesinde 8 Eylül 2024 gecesi alkollü şoför Emre Ali Başkan, denetimini kaybettiği arabasıyla İlkan Kahraman’a çarparak vefatına neden oldu.
Taksirle öldürme cürmünden iki yıldan altı yıla kadar mahpus cezasıyla yargılanan Başkan, dört ay süren tutukluluğun akabinde, 10 Ocak’ta görülen ikinci duruşmada tahliye edildi.
Mahkeme heyeti, Başkan’ın yurt dışına çıkış yasağı ve isimli denetim koşuluyla tahliye edilmesine karar verdi.
Datça Cumhuriyet Başsavcılığı karara itiraz etti.
Basketbol topluluğundan isimler başta olmak üzere toplumsal medyada binlerce kişi hesaplarında ” İlkan Karaman için Adalet” etiketiyle paylaşımlar yapıyor.
BBC Türkçe’ye konuşan Profesyonel Basketbolcular Derneği Başkanı Furkan Aldemir, “Üzerimize düşen, bu davanın takipçisi olmaktır” diyor.
Karaman’ın ailesi ve avukatları, Öncü’nün şuurlu taksirle öldürme kararları uygulanarak en üst huduttan cezalandırılmasını istiyor.
Sanık Başkan, olayın kaza olduğunu söylemiş, olay yerinden kaçtığı savını reddetmişti.
‘Sanık Başkan alkollüydü, çarptıktan sonra kaçtı’
Olay anını gösteren kamera kayıtlarında, sanık Başkan’ın hızlı bir halde Karaman’a çarptığı ve savurduğu görülüyor.
Akabinde olay yerinden ayrılan Başkan, kazadan yaklaşık iki saat sonra Datça Devlet Hastanesi önünde yakalandı.
Bu sırada yapılan ölçümlerde Öncü’nün 1.19 promil alkollü olduğu belirlendi.
Yasal hudut 0.5 promil.
Aracında savrulmuş halde bira şişeleri tespit edilen Başkan de tabirinde alkollü olduğunu kabul etti.
Ancak olay yerinden kaçtığı savını reddetti, Datça Devlet Hastanesi’ne yaralandığı için gittiğini söyledi.
Davayı Karaman’ın annesi Nursen Nergiz ve kardeşi Berkan Karaman ismine takip eden avukat Nihal Esen, kaza anındaki alkol oranının tespit edilmesini için isimli tıp kurumundan rapor beklendiğini belirtiyor.
Davayı, BBC Türkçe’ye değerlendiren Esen “Olay yerinden kaçtığı için, iki saat sonrasında 1.19 promil alkollü bulundu. Kaza anını düşündüğümüzde çok daha yüksek ölçüde alkollü olduğu çok açık” diyor ve devam ediyor:
“Kamera kayıtlarına nazaran çok hızlı biçimde çarpıyor. Sanık frene bastığını lakin frenin çalışmadığını savundu lakin imajlarda çok açık bir biçimde frene basılmadığı görülüyor. Basacak durumu yok, ayık vaziyette değil.”
“Eylül ayı, hava aydınlık, yağmur yok. Tabanla ve hava durumuyla ilgili bir sebep yok. İlkan’ın da rastgele bir kural ihlali yapmadığı, yayaya kapalı bir alanda bulunmadığı eksper raporuyla sabit.”
Avukat Esen, sanığın olay yerinden kaçması, 112’yi aramaması ve yardımda bulunmaması sebebiyle yeterli hal indiriminden yararlanmaması gerektiğini söylüyor:
“Takım elbise giyen, başını öne eğip savunma yapan maalesef cezada indirim alabiliyor. Bir hukukçu olarak bunları gördükçe, hiçbir şeye güvenemiyorum.”
“Bu yalnızca İlkan Karaman olayı da değil. Ülkemizde misal durumlar maalesef çok yaşanıyor. İnsanların adalete olan inancı sarsılmış durumda.”
‘Acımız taze, öfkemiz kuvvetli’
Sanığın tahliyesinin akabinde Karaman’ın basketbolcu arkadaşları peşi sıra açıklamalarda bulundu.
Profesyonel Basketbolcular Derneği (BASKED) davaya müdahillik müracaatında bulunacağını duyurdu.
BBC Türkçe’ye konuşan BASKED Başkanı Furkan Aldemir, benzer tüm davalara örnek olacak bir karar çıkmasını istediklerini söylüyor:
“Jenerasyon olarak hepimizin ekip arkadaşlığı yaptığı, kardeşim üzere gördüğüm bir arkadaşımdı. Onun davasını, kardeşleri olarak kendi davamız üzere görüyoruz.”
“Sadece İlkan için değil, bu cins davalara örnek olacak bir kararın çıkmasını istiyoruz. Alkollü araç kullanıp birinin vefatına sebep olmayı ‘kaza’ olarak nitelendirmenin gerçek olmadığını düşünüyoruz.”
Aldemir, “İlkan çok genç bir oyuncu olduğu için, şu an basketbol oynayan birçok atletin da grup arkadaşlığını yapmış biri. O yüzden hepimizin acısı taze ve öfkesi kuvvetli” diyor.
‘Yasa yetersiz kalıyor’
Önder’in yargılandığı taksirle öldürme kabahati kapsamında iki yıldan altı yıla kadar mahpus cezası öngörülüyor.
Bilinçli taksir kararlarının uygulanması halinde bu ceza üçte birden yarı oranına kadar artırılabiliyor.
Esen’e nazaran caydırıcılıktan uzak olan bu ceza, toplumdaki cezasızlık algısını pekiştiriyor:
“Yasa yetersiz kalıyor, toplum vicdanını sızlatıyor. Beşerler artık, ‘Buradan çıkıp kaza yapsak demek ki hiçbir şey olmayacak’ diye düşünüyor. Bunun önüne geçmek istiyoruz.”
“Bir taraftan da hakimin de eli kolu bağlanıyor. Evet bu kadar az ceza alıyorlar, zira yasa bu türlü. Bu kanunların değişmesi ve bu tıp cezaların daha ağır bir yaptırıma dönüşmesi gerekir.”
Sanık savunmasında ne dedi?
Önder, savcılıktaki sözünde, kaza anında alkollü olduğunu ve üzgün olduğunu söyledi.
Evinde yüksek alkol oranına sahip iki bira içtiğini söyleyen Başkan, sonrasında annesinin ilacını almak emeliyle trafiğe çıktığını belirtti.
Frene basmasıyla birlikte aracın kaymaya başladığını, refüje çarptığını ve direksiyon hakimiyetini kaybettiğini söyleyen Lider, kaza sonrası kaçmadığını savundu:
“Bu sırada olay yerinde yaya olarak bulunan tanımadığım, ismini sonradan öğrendiğim bir kişinin hayatını kaybettiğini öğrendim. Kazadan sonra olay yerine vatandaşlar gelip bizimle ilgilendi.”
“Yaralandığım için Datça Devlet Hastanesi’ne gittim. Maksadım, olay yerinden kaçmak değildi. Hastanedeyken polis takımları geldi ve beni yakaladılar.”
