BES Fonları 2025’te de Parlak Olacak

Türkiye Hayat Emeklilik Fon İdaresi ve Ekonomik Araştırmalar Yöneticisi Gürol Sami Özer, geçen yıl en çok kazandıran fonların para piyasası fonları olduğunu, 2025’te de bu fonların güzel performans göstermesini öngördüklerini söyledi.

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) fonlarının 2024’teki performansını AA muhabirine pahalandıran Özer, bu yıla yönelik beklentilerini de paylaştı.

Özer, “Geçen yıl bölümdeki getirilere baktığımızda iştirak dahil altın fonlarının ortalama getirisi yüzde 55,5 iken para piyasası fonlarının ortalama getirisinin yüzde 60,7 olduğunu görmekteyiz.” dedi.

Hisse senedi fonlarının getirilerinin ekseriyetle yüzde 45 ile 55 ortasında gerçekleştiğini lisana getiren Özer, ömür döngüsü fonlarında ise getirilerin yüzde 70’lere yaklaştığını belirtti.

Özer, “Yaşam döngüsü fonlarının performansının asıl sebebi pay senedi yüklü ufak bir fon olması ve etkin halde yönetilmesidir.” diye konuştu.

Özer, altının pay senediyle tıpkı oynaklığa ve tıpkı risk düzeyine sahip olduğunu, para piyasası fonlarının ise her gün ufak ufak kazandırdığını, altın fonlarının bu yıl birinci 4 ayda yüzde 20-25 civarı bir getiri sağlandığını, mayıs ile ağustos ortasında getirinin olmadığını, sonra tekrar yüzde 20 civarı bir performans gösterdiğini anlattı.

Küresel iktisattaki gelişmelere işaret eden Özer, ABD ekonomisindeki gelişmelerin piyasalarda belirleyici olacağını vurguladı.

Altın yatırımı Türk kültürünün bir parçası

Özer, altın yatırımının bir Türk kültürü olduğunu ve toplumun kıymetli bir kısmının altına ilgisi olduğu söz etti.

Bu yıl altın konusunda şartların değiştiğine dikkati çeken Özer, şunları kaydetti:

“Burada büyük iki tane öge var. Birincisi dünya genelinde negatif gerçek getiri, oburu ise bol likidite lakin bu durumlar artık ortadan kalktı. Bakıldığında ABD Merkez Bankasının (Fed) bilançosu küçülüyor. Öteki bir öge da merkez bankalarının altın rezervini kuvvetlendirmesi. Çin Merkez Bankası rezervlerindeki altın oranını yüzde 3’ten yüzde 13’lere kadar çıkardı. Öte yandan, ABD’de Trump periyodu başlıyor. Büyük bir ihtimalle Amerika ile Çin ortasında yeniden ticaret savaşları göreceğiz lakin piyasa zati bunun durumunu evvelce almış durumda. Bundan sonra eskisi üzere ABD’de faizler indikçe altında üst istikametli bir hareketi biz çok beklemiyoruz. Zira gerçek getirinin devam edeceğini öngörüyoruz. Fed de para siyaseti toplantısı sonrasında oradaki nötr faiz oranını yüzde 3’e yükseltti ve enflasyon tarafında riskler olduğunu söyledi. Bundan ötürü çok da süratli bir faiz indirimi olmayacak.”

Bu sene için para piyasası fonlarının getirilerinin güzel olacağını düşündüklerini anlatan Özer, gelecek devirde TL cinsi varlıkların daha cazip olacağını öngördüklerini söyledi.

Özer, Türkiye Hayat Emekliliğin portföy büyüklüğünün 262 milyar 515 milyon lira, kesimin büyüklüğünün ise 1,2 trilyon lira düzeyinde olduğunu belirterek, 2025 sonunda kesim büyüklüğünün 1,8 trilyon liralara, Türkiye Hayat Emekliliğin de 400 milyar lira üzerinde bir fon büyüklüğüne ulaşabileceğini öngördüklerini söz etti.

Katılım fonları bu yıl daha da çeşitlendirilecek

Özer, BES’in 2013’te devlet katkısıyla ivme kazanmaya başladığını kaydederek, “Sektörde iştirakçi sayısı artıyor çıkışlar da var fakat bölüm yalnızca fon performansıyla değil, yeni iştirakçilerle da büyüyor.” halinde konuştu.

2017’den sonra fon büyüklüğünün ve iştirakçi sayısının artmasında, Otomatik İştirak Sistemi’nin (OKS) devreye girmesi ve devlet katkısının yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkmasının tesirli olduğunu belirten Özer, son yıllarda yüksek enflasyonla pay senedi performansının da süratli biçimde arttığını, bu durumun da BES fonlarına ilgiyi desteklediğini lisana getirdi.

Geçen yıl yabancı şirketlerin içinde bulunduğu “Katılım Karma Fonu”nu kurduklarını ve kesimde yabancı pay senedi içeren iştirak temelli birinci fona öncülük ettiklerini vurgulayan Özer, ileriki periyotta yurt dışındaki pay senetleriyle ilgili hem faizli tarafta hem de iştirak temelli tarafta çalışmaları olduğunu bildirdi. Özer, “Katılım tarafında yeni fonlara yönelik çalışmalarımız var. Bunlardan kimileri yurt dışındaki varlık sınıflarına yatırım yapacak, kimileri da yurt içinde lakin şu anda dalda olmayan farklı fonlar olacak.” tabirlerini kullandı.

Özer, yabancı pay senetlerinin borsa yatırım fonlarının olduğu ve pay senedi ve iştirak karma fonlarında da onlara yatırım yapılmasının mümkün olduğuna değindi.

Model portföy getirisi yüzde 60 düzeyinde gerçekleşti

Türkiye Hayat Emekliliğin iki kıymetli hizmeti olduğunun altını çizen Özer, birincisinin ekonomik araştırma grubu tarafından hazırlanan “model portföy” olduğunu ve bunun aylık olarak güncellendiğini vurguladı.

Özer, ikincisinin ise otomatik tarafta yer alan robo-danışmanlık uygulaması “Fona Sor” olduğunu, bu algoritmanın belli vakit aralıklarında çalıştırıldığını ve oradaki değişimin geçmiş datalardan oluşan bir makine öğrenmesinden doğan projeksiyon olduğunu söyledi.

Temeli model portföy teorisine dayanan 4 farklı risk kümesinde teklifler sunan uygulamanın, piyasalardaki beklenti ve dinamikleri dikkate alarak, iştirakçinin yaşı, risk profili ve kalan fon değişiklik hakkını harmanlayıp fon karma önerisi sunduğunu anlatan Özer, “Yeni yılla birlikte iştirakçi, fon dağılım değişiklik haklarını portföy idare şirketine devretmek suretiyle almış olduğu teklifleri mukavelesine otomatik olarak uygulayabilecektir. Bu sayede iştirakçilerimizin, gerçek vakitte yanlışsız fon tekliflerini alarak, piyasa dinamiklerine uygun bir biçimde konumlandırılıp olumlu ayrışmaları hedeflenmektedir.” diye konuştu.

Özer, öngörülerin risk profiline bağlı olarak her kontrata farklı formda yansıdığını tabir ederek, şöyle devam etti:

“Genç yaştasınız ve risk iştahı en yüksek olan taraftasınız. Büyük bir ihtimalle birinci 3 ayda sistem size 3-4 tane teklif sunacak. Sonra yavaş yavaş oradaki hakkınız azalacağı için onu dengelemek ismine daha uzun müddetlerde size teklifler gelecek. Bu büsbütün dinamik bir yapı lakin yıllık bir öngörüsü yok. Yıl bazında bizim kendi görüşlerimiz var. Bunları hem model portföy hem de irtibat kanalıyla farklı hallerde müşterilerimize sunuyoruz.”

Belirli bir meblağın üzerinde portföyü olan müşterilere bankalarda olduğu üzere özel danışmanlık hizmeti vermeye başladıklarını aktaran Özer, “Hem faizli tarafta hem de iştirak tarafında aylık olarak hazırlanan model portföyü karşılıklı görüşmeler sonrasında risk profiline uygun formda uygulamaya çalışıyoruz ve piyasa hakkında görüşlerimizi sunuyoruz.” dedi.

Özer, model portföy baz alındığında getirilerinin geçen yıl yaklaşık yüzde 60 olduğunu belirterek, Fona Sor uygulamasının herkese açık bir hizmet olduğunu kelamlarına ekledi.