CHP Genel Başkan Yardımcısı Nazlıaka, Demokrasi Nöbeti’nde konuştu
(İSTANBUL) – Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasının akabinde başlatılan Demokrasi Nöbeti’ni ziyaret eden CHP Genel Lider Yardımcısı Aylin Nazlıaka, “Bizler belediye liderlerimizin yanındayız. Onlara güveniyor, onların verdikleri gayrette onlarla yan yana olmaktan onur duyuyoruz. Onun için seçimle kazandıkları vilayetleri ve ilçeleri kayyumla yönetmeye çalışanlara bir defa daha daima birlikte kırmızı kartımızı gösteriyoruz. Biz demokrasinin kanını emmeye çalışan bu insanlara asla müsaade vermeyeceğiz” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasının akabinde CHP’lilerin Cumhuriyet Meydanı’nda başlattığı Demokrasi Nöbeti devam ediyor. Nöbet 76’ncı gününde CHP Genel Lider Yardımcısı Aylin Nazlıaka da dayanak verdi.
Silivri Kapalı Cezaevi’nde Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i ziyaret ettikten sonra nöbete katılan Nazlıaka, “Sizlere Silivri’den Ahmet Liderin selamını getirdim. Ahmet Lider diyor ki ‘meydanlara selam, direnişe devam. Beni asla merak etmeyin, ben uygunum. Aydınlık günlere az kaldı’ diyor. Bu meydanlarda olduğunuz ve demokrasi talebini lisana getirdiğiniz içi her birinize tek tek teşekkür ediyor” diyerek kelamlarına başladı.
AKP’nin 2024’ü emeklilerin yılı ilan ettiğini lakin emeklilerin canını okuduğunu söyleyen Nazlıaka, “2025 yılını da aile yılı ilan etti. Artık ailelerin başına ne gelecek onu siz varsayım edin. Gelin 2024-2025 yılını yoksulluk yılı ilan edelim. Ancak yoksulluk yalnızca ekonomik değil, adalet yoksulluğu da tıpkı zamanda” dedi.
“Halka hizmet götüren belediyelerimize kendince pranga vurmaya çalışıyor”
Buradaki ziyaretinin akabinde Beşiktaş Belediyesi’ne gideceğini belirten Nazlıaka şunları söyledi:
“Mesnetsiz savlarla, gözaltına alınmasını gerektirmeyen, şafak operasyonları yapılmasını gerektirmeyen, ‘gelin tabir verin’ dense koşa koşa tabir vermeye gideceği bir ortamda algı operasyonu yapılarak, masumiyet karinesi yok sayılarak güya hatalıymış üzere muamele görerek içinde bulunduğu bu süreci protesto etmeye gideceğim. Hasebiyle içinde bulunduğumuz devirde bir hukuksuzluktan öteki hukuksuzluğa koşturuyoruz. Fakat biliyoruz ki kazanan sonunda bizler olacağız. Pekala AKP bunu niçin yapıyor? Zira AKP bizim üzere yönetemediği belediyeler nedeniyle, bizim belediyelerimizin sunduğu hizmeti merkezden sunamaması nedeniyle kıskançlıktan çatır çatır çatlıyor. İşte o yüzden halka hizmet götüren belediyelerimize kendince pranga vurmaya çalışıyor. Lakin biz buna asla müsaade vermeyeceğiz. Bizim gündemimiz her vakit vatandaşın gündemidir. Biz halka karşın değil halkla birlikte yönetmekten yana olanlarız. Biz egemenliğin Büyük Atatürk’ün söylediği üzere kayıtsız koşulsuz millette olmasından yana olanlarız. Biz egemenliğin Saray’da olmasını reddedenleriz pahalı arkadaşlar Buradan bir defa de Saray için kırmızı kart gösterelim.
“Ülke içerisinde saymakla bitiremeyeceğimiz sıkıntıları sensin AKP”
Bu yoksulluğun, toplumsal adaletsizliğin, ülke içerisinde saymakla bitiremeyeceğimiz problemleri sensin AKP. Madem sıkıntıları çözemiyorsun o vakit getir sandığı biz çözelim. Hem sandıktan kaçıyorsun hem de bu problemlere kendi bütçesi, çalışanıyla, kendi vizyonuyla tahlil üreten belediye liderlerimizi zapturapt altına almaya çalışıyorsun. Ahmet Liderin koltuğuna oturan kayyum, güya onun projelerini kendi projeleriymiş üzere anlatmaya çalışıyor. Liderin birçok projesi vardı, bunların bir kısmını rafa kaldırmış. Ahmet Kaya konservatuarı açacaktı, Barış Manço Çocuk Meskeni açacaktı, Yılmaz Güney Müzesi açacaktı, Yaşar Kemal Kütüphanesi açacaktı. Kasım’da 1 hafta sürecek kültür ve edebiyat dünyasını buluşturacak olan buluşmalar gerçekleştirecekti. Misyona gelen kayyumun birinci işi bu edebiyat buluşmalarını iptal etmek oldu. Yerine ne yaptı biliyor musunuz? Hafızlar İcazet programı yaptı. Ahmet Başkan’ın hazırladığı AŞ meskeni açılışının önünde fotoğraf çektirip güya kendi projesiymiş üzere anlattı.
“Bizler belediye liderlerimizin yanındayız”
Çamur at izi kalsın istiyorlar. Bizleri adalet yoksunluğuna alıştırmak istiyorlar. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Biz asla ve asla demokrasi çabamızdan vazgeçmeyeceğiz. Hukukun buharlaşmasına alışmayacağız. Adaletin yok sayılmasına alışmayacağız. Seçilmiş belediye liderlerimizin mesnetsiz tezlerle güya hatalıymış üzere ilan edilmesine yönelik algı operasyonu yürütülmesine alışmayacağız. Bizler belediye liderlerimizin yanındayız. Onlara güveniyor, onların verdikleri gayrette onlarla yan yana olmaktan onur duyuyoruz. Onun için seçimle kazandıkları vilayetleri ve ilçeleri kayyumla yönetmeye çalışanlara bir sefer daha daima birlikte kırmızı kartımızı gösteriyoruz. Biz demokrasinin kanını emmeye çalışan bu insanlara asla müsaade vermeyeceğiz.”
