Destici: Önce silah bıraksınlar, sonra konuşulsun
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, “Önce silahı bıraksınlar. PKK/PYD/ YPG silah bıraktığını açıklasın. Ondan sonra oturulsun, konuşulsun. Elinde silah olanla konuşamazsın. Biz Büyük Birlik Partisi olarak ilkesel bir duruş ortaya koyuyoruz. Şahsım, partim asla bu sürecin yanında olmayacaktır” dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, ’10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ nedeniyle Ankara’da gazetecilerle bir ortaya geldi. Destici, yaptığı açıklamada Suriye’deki gelişmelerle ilgili, “Bundan sonraki kademede, Suriye halkının talep ettiği iştirakçi, siyasi bir sistemin oluşturulması, demokrasinin ve hukuk devletinin tekrar inşa edilmesi, Suriye’nin toprak ve nüfus bütünlüğünün yine tesis edilmesi ülkemiz için değerlidir. Devlet yetkililerimizden de bunu çok net bir formda duyuyoruz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE KÜRT SORUNU YOKTUR’
Destici, Türkiye’nin terörle uğraşının en değerli gündem hususları olduğunu belirterek, “PKK terörü, 40 yıla aşkın müddettir Türkiye’nin gündeminde ağır maliyetlerle yer almıştır. Terörün bundan sonra da sorun olarak anılmaması için geride bıraktığımız 40 yılı unutmamak ve 40 yıldan yanlışsız sonuçlar çıkarmak mecburiyetindeyiz. Öncelikle herkes bilmeli ki ülkemizde Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Olan terör problemidir, ‘Kürt sorunudur’ diyenler bunun ne olduğunu net açıklamalıdır. Kastedilenin, bir statü sorunu olduğunu biliyoruz. En son Kandil’den gelen açıklamalar, DEM partisinin eş lider düzeyinde yaptığı açıklamalar, PKK’nın Avrupa uzantılardan gelen açıklamalar bunu doğrulamaktadır. Doğal haklardan bahsediliyor, ne kastedilmektedir? Doğal haklardan kastedilen çok nettir. Ana lisanda eğitim, 66’ncı hususun değiştirilmesi, öz idare. Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan ister Türk, ister Kürt, Çerkez, Boşnak, Arnavut, Alevi, Sünni; kamu hizmeti alırken, ticaret yaparken, sıhhat hizmetlerini görürken, okula giderken ortalarında bir fark var mı? Sıkıntı siyasi bölücülüktür. Türkiye’de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur, siyasi bölücülük, terör, ayrılıkçı hareket sorunu vardır” tabirlerini kullandı.
‘MİLLETİN DEVLETE İTİMADI ZEDELENMEKTE’
Terör ve şiddet karşısında taviz verilemeyeceğine dikkat çeken Destici, “Türkiye Cumhuriyeti’nin, 40 yıl uğraş ettiği terör örgütünün ele başından uzlaşma talep etmesi, her şeyden ve herkesten çok şehit ailelerimizin, gazilerimizin, terör mağdurlarının, terörle gayret ile misyonlu olanların ve terörün tesirli olduğu bölgelerde yaşayan, devletlerine bağlı vatandaşlarımızın devletimize inançlarını ve münasebetlerini zedelemektedir. Bunu geçmiş devirlerde yaşanan benzeri süreçlerde çok açık ve net bir halde gördük. PKK bugün, Türkiye’ye düşman olan çabucak hemen herkesin desteklediği ve hala desteklemeye devam ettiği kanlı bir terör örgütüdür. Türkiye’nin geçmişte yaptığı onca yanlışa karşın, bugün Türkiye hudutları içinde bitmiştir ve can çekişmektedir. Bu gerçekler ortadayken PKK ve türevleri için kullanılan ya da kullanılacak ‘Kürt siyasi hareketi’ tabiri Kürt kökenli vatandaşlarımıza ve onların vazgeçilmez kesimi oldukları aziz milletimize, büyük Türk milletine hakarettir” dedi.
‘PAZARLIK YOK’
DEM Parti İmralı heyetinin siyasi parti ziyaretlerini pahalandıran Destici, şöyle konuştu:
“Bu bir tahlil süreci yahut müzakere değil, burada pazarlık yok. Apo kastedilerek denildi ki; ‘Çağrı yapmak için atılacak adımları bekliyor.’ DEM heyeti siyasi partileri geziyor. Gezmeden evvel kimi partilerimizin genel liderleri, sözcüleri tarafından sürecin şeffaf işletilmesi gerektiği söyleniyordu. Artık ağızlarını bıçak açmıyor. Kandil taleplerini söyledi; Anayasa’nın 3’üncü, 42’nci ve 66’ncı hususu. Bunlar bizim kırmızı çizgimiz. Bir Alperen daha yaşamaya devam ettiği sürece bu ülkede 66’ncı maddeyi kimsenin değiştirmesine müsaade vermeyiz. Bu çok açık ve nettir. Teröristbaşı Öcalan, yeni paradigmaya dayanak verenlere teşekkür ediyor. Bu yeni paradigma nedir? Teröristbaşı, ‘Sadece Cumhur İttifakı partilerinin oluru yetmez’ diyor. ‘Meclis başta olmak üzere bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları evet demeli’ deniliyor. Bütün bu süreçlerden sonra davet yapılacağı söyleniyor. Bizce samimiyseler çağrıyı yapsınlar. İspanya’da da İngiltere’de de öbür örneklerde de evvel terör örgütleri silah bırakmış, sonra görüşülmüş. Evvel silahı bıraksınlar. PKK/PYD/YPG silah bıraktığını açıklasın. Ondan sonra oturulsun, konuşulsun. Elinde silah olanla konuşamazsın. DEM Parti dışındaki bilhassa Cumhur İttifakı partilerimizin vatan, millet sevgisinden zerre kuşkumuz yoktur. Âlâ niyetlerinden de kuşkumuz yok. Bizim kuşkumuz karşı taraftan PKK ve onun uzantıları, en değerlisi de onların ardındaki emperyalist güçler. Biz Büyük Birlik Partisi olarak ilkesel bir duruş ortaya koyuyoruz. Şahsım, partim asla bu sürecin yanında olmayacaktır. Duruşumuz nettir. Odunların verilmeyeceğini düşünüyorum. Bunu kimse veremez. Hele ki Cumhur İttifakı, bu bahiste duruşu net olan bir ittifaktır. Biz onlarla masaya oturulmasını yanlışsız bulmuyoruz.”
Haber-Kamera: Gizem KARADAĞ-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA,
