İmamoğlu’dan Şam Ziyaretinin İptaline Tepki: “Teyitli Bir Randevunun Altı Saat Sonra İptali İçin Ne Yaşandı da Bu İptal Edildi? Kimler Devreye Girdi?”
Haber: OKTAY YILDIRIM – Kamera: UMUT EMRE GÖKBULT
(İSTANBUL) Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Şişli’de Oyun Geliştirme Merkezi (OGEM) mezunları ile buluştu. Buluşmanın akabinde iptal edilen Şam ziyareti ile ilgili olarak soruları yanıtlayan İmamoğlu, “Teyitli bir randevunun altı saat sonra iptali için ne yaşandı da bu iptal edildi? Kimler devreye girdi? Kimler bu mevzuda müdahale etti açıkçası bu soruları soruyorum lakin yanıtını bildiğim bir soruyu da sorduğumu düşünüyorum. Yalnızca bu karşılığı ben bilmiyorum. Birebir vakitte toplumun da bilhassa bu işle ilgili herkesin bunun yanıtını bildiğini ve birileri devreye girmişse o birilerinin kim olduğunu herkes biliyor.” dedi.
TBB ve İBB Lider Ekrem İmamoğlu, Şişli’de Oyun Geliştirme Merkezi (OGEM) mezunları ile buluştu. Buluşma sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu’ Mersin Akdeniz Belediyesi’nde DEM Parti Eş Liderlerinin gözaltına alınması ve Şam ziyaretinin neden iptal edildiği soruldu. İmamoğlu’na sorulan sorular ve verdiği karşılıklar şöyle:
-Mersin Akdeniz Belediyesi’ne bir operasyon düzenlendi. DEM Partili Eşbaşkanlar gözaltına alındı. Şimdi daha net değil fakat kayyum ataması kelam konusu konuşuluyor. Bununla ilgili söyleyecek bir şeyiniz var mı?
“Kayyum sorununda biz kıymetli bir iradeyi ortaya koyduk”
“Biz sonuçta ülkemiz kanunlara uygun hareket edilmesi gereken ve kurumlara, bireylere, partilere nazaran değil herkese eşitlikçi bir yaklaşımla olmasını dilek ettiğimiz bir ülkeyiz ve o denli bir yapımız olmalı fakat bu kayyum problemi ne yazık ki ülkemizde siyasi parti ayrımcılığını, devir dönem siyasiyi dizayn etme gayreti istikametinde nasıl tesirli kullanıldığını geçmişte de yaşadık bugün de yaşıyoruz. Tam da bu istikametiyle natürel ki Akdeniz Belediyesi’nde var olan konuyla ilgili bir bilgiye sahip değiliz. Evrakta bir zımnilik kararı var fakat bir yandan da çok vahim örnekler yaşıyoruz. Sayın Ahmet Türk olayını daha geçen gün televizyonda da lisana getirmiştim. Bugün Sayın Ahmet Türk’ü Mardin Belediye Başkanlığı’ndan vazifeden alıyorsunuz ve kayyum atıyorsunuz lakin birebir kişiyi bir öbür bahiste çok kıymetli bir bahiste, en kritik bahiste masaya oturtup ondan yarar elde etme tarafında katkı sunmasını talep ediyorsunuz. Artık bunları gördükçe elbette insan bu ve buna emsal bu uygulamalarda önde duran hukuk mudur? Yoksa diğer bir çıkar mıdır diye kaygı etmek durumunda kalıyoruz. Tıpkı vakitte biliyorsunuz kayyum sıkıntısında biz kıymetli bir iradeyi ortaya koyduk ve birçok siyasi partiyi bu mevzuda takviye olmaya davet ettik ve bu mevzuda da önemli bir dayanağa sahip olduk. Neydi orada istediğimiz dayanak? Çok net aslında. Evet bir insanın kabahati varsa yahut kesinleşmişse elbette vazifeden alınacaktır, alınsın. Fakat onun ötesinde orada şayet bir meclis varsa ki var belediye meclisi seçilmiş. Yeniden süreci yöneten kişi o meclisten kanuna uygun bir halde seçilsin ve misyonunu yapsın. Bu bağlamda ve bu çerçevede biz Akdeniz Belediyesi’yle ilgili süreci takip ediyoruz.
-Şam ziyaretine siz katılacak mısınız? Ziyaretinize talep geldi mi? Tarih belirli mi?
“Şam Valiliği iptal etti”
“Açıkçası bu da enteresan bir günü yaşıyorum diyebilirim. Daha evvel de televizyonda tabir ettim bu benim ziyaretim değil bu Ekrem İmamoğlu olarak tasarladığım bir şahsî manada bir ziyaret ya da seyahat değil. Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şam’a heyetlerin gideceğini söz etmiştim. Bu tarafıyla de önemli bir teknik ve bürokratik bir heyetimiz hazırlık yaptı ve Dışişleri Bakanlığıyla da temas kurarak ilgili yerlere yazı yazarak başta Şam olmak üzere aslında Suriye’nin birçok kentine ilerleyen vakit diliminde giderek niyetimizi de beyan ettik. Bilhassa lokal idare konusundaki tecrübemizi en üst düzeyde yine güçlü bir biçimde demokratik, laik bir Suriye devletinin kurulması eşiğinde nasıl oralara katkı sunmamız gerektiği konusunda bir ziyareti tasarlamıştık. Hatta bu mevzuda yalnızca Dışişleri Bakanlığımızla değil Şam Valiliği’yle de temas kuruldu ve bu temaslar sonucunda daha evvel bu işi takip eden ilgili yöneticilerimize iletiyle bilgilendirilen konu 9 Ocak sabah saat 10’da yani dün itibariyle netleşti ve pazar günü saat 14’de Şam’da, Şam Valisi tarafından randevu verildi. ve ona nazaran hazırlıklar başladı. Lakin ne yazık ki bu seyahatin ve buluşmasının, buluşmanın randevu teyidi yalnızca altı saat sonra farklı bir gelişme yaşandı ve o altı saatte ne olduysa Şam Valiliği yazılı olarak Türkiye Belediyeler Birliği heyetiyle görüşme, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın ziyareti sonrasına ertelendi diyerek randevuyu iptal etti. Bu çok vahim bir durumdur. Ben açıkçası net olarak söz edeyim. Bu iptali elbette yanlışsız bulmuyorum. Bu iptal çok vahim bir haldir, duruştur. Cumhurbaşkanı ziyaretinden evvel bu görüşmenin yapılmasının nesi gerçek değil diye buradan soruyorum.
“Altı saat sonra iptali için ne yaşandı da bu iptal edildi? Kimler devreye girdi”
Kaldı ki bu tıp ortamların öncesinde bu çeşit kurum ve kuruluşların gitmesini de ben şahsen olumlu bulurum. En üst düzeydeki ziyaretler öncesi bu cins buluşmaların hem bizim duruşumuzu, hem ülkemizin, insanımızın daha uygun bilgilendirilmesine de katkı sunacağını düşünüyor. Birebir vakitte alışılmış teyitli bir randevunun altı saat sonra iptali için ne yaşandı da bu iptal edildi? Kimler devreye girdi? Kimler bu bahiste müdahale açıkçası bu soruları soruyorum lakin karşılığını bildiğim bir soruyu da sorduğumu düşünüyorum. Yalnızca bu karşılığı ben bilmiyorum. Birebir vakitte toplumun da bilhassa bu işle ilgili herkesin bunun yanıtını bildiğini ve birileri devreye girmişse o birilerinin kim olduğunu herkes biliyor. Sizler de kestirim etmişsinizdir. Neden Cumhurbaşkanı seyahati sonrasına bırakılsın ki böylesi pahalı bir adım. Şam’a şu ana kadar birçok kurum ve kuruluş gitti. MÜSİAD gitti. Türk Hava Yolları gitti, Devlet Hava Meydanları gitti. Güç Bakanlığından çok sayıda kurum, kuruluş gitti. Burada ismini sayamayacağım sivil toplum kuruluşları var birçok. Oraya gittiler ilgili kurum ve kuruluşlarla görüştüler. Hatta o görüşen kurum ve kuruluşların yetkilileri ile benim arkadaşlarım dahi görüştü. Bilgi aldılar, irtibat kurdular. Bugün böylesi kıymetli bir kurumun Türkiye Belediyeler Birliğinin 1400’e yakın lokal idarenin en üst çatısı bir kuruluşun seyahatine böylesi bir müdahale çok berbat bir müdahaledir.”
