Kurtulmuş: Suriye için kapsayıcı yönetim şart
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ” Suriye’de hangi dini kökenden, hangi etnik kökenden, hangi kültürel farklılığa sahip olursa olsun, bütün toplum kısımlarının Suriye idaresinin içerisinde olması ve onların da temsil edildiği bir sistemin kurulması beklentimizdir.” dedi.
Kurtulmuş, Bab-ı Ali Toplantıları kapsamında İstanbul’da bir otelde düzenlenen “Yeni Global Sistem Arayışı ve Türkiye’nin Rolü” başlıklı programda yaptığı konuşmada, dünyanın her devirde değerli global meselelerle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Savaşlardan, işgallerden, açlık ve kuraklıktan kaynaklanan global göç hareketlerinin tüm dünyayı etkilediğini belirten Kurtulmuş, “Bizim üzere göç hareketlerine karşı mütehammil olan milletlerin gösterdiği tepkiler öteki, bilhassa Avrupa ülkeleri üzere birkaç bin tane göçmen geldiği vakit ayakları titreyen ülkelerin gösterdiği tepkiler oburdur. Ne tıp tepki verilirse verilsin, göç sorununun çözülmesi gereken kıymetli bir global sorun olduğunu hepimiz biliyoruz.” tabirlerini kullandı.
Kurtulmuş, değerli problemlerden birinin de iç savaşlar olduğunu, bu mevzuya Suriye’nin son 13 yıllık geçmişinin örnek olarak verilebileceğini anlattı.
İnsan hakları sorununun ehemmiyetine dikkati çeken Kurtulmuş, “Maalesef bilhassa son yıllarda ve Gazze’deki gelişmeler, insani pahaların, insan haklarına ve onuruna dayalı insani öğretinin iflas ettiğini ortaya koymuştur. Ağızlarını her açtıklarında, herkese insan hakları dersi verenlerin, herkese insan hakları konusunda vaaz edenlerin husus Filistinli beşerler, Müslümanlar, Orta Doğu’nun insanları ya da Afrika’nın günahsız insanları olduğu vakit nasıl bu öğretinin birkaç asır gerisine gittiklerini daima bir arada gördük.” değerlendirmesinde bulundu.
Küresel gelir eşitsizliği probleminin, dünyanın en büyük felaketi olduğunu lisana getiren Kurtulmuş, dünyanın yüzde birlik nüfusunun, toplam servetin yüzde 50’sinden fazlasına hakim olduğunu söyledi.
“Türkiye önlenemez bir yükselişin başlangıcındadır”
Kurtulmuş, teknolojinin güçlü ülkelerle gelişmekte olan ülkeler ortasındaki makası yakınlaştıran bir çarpan tesiri sağlayabileceğini fakat yeni medya uygulamalarındaki gelişmelerle kapitalizmin yeni bir boyuta eriştiğini aktardı.
Dünyada çok farklı bir periyoda girildiğini kaydeden Kurtulmuş, bu yeni devirde çok merkezliliğinin hakim olduğu bir dünya sitemi kurulacağını belirtti.
Kurtulmuş, yeni devirde yıldızı parlayan ülkelerden birinin Türkiye olacağını vurgulayarak, “Türkiye bu çerçevede önlenemez bir yükselişin başlangıcındadır. Ümit ediyorum ki bu çok kutuplu dünya sistemi içerisinde isminden çok bahsedilen, kendilerine birçok yerde muhtaçlık duyulan en kıymetli ülkelerden birisi olacaktır.” halinde konuştu.
İsrail’in Gazze’deki soykırımına değinen Kurtulmuş, “İsrail ve siyonist rejim dokunulamaz bir devlet, dokunulamaz bir rejimdi lakin İsrail’e, Netanyahu ve yakın çetesine yakın periyotta iki kez dokunuldu. Birisi Milletlerarası Adalet Divanı’nda verilen karardı. Bir oburu ise Memleketler arası Ceza Mahkemesinin verdiği karardır. Bu kararlar çıktıktan sonra bunları pahalandırmak kolaydır lakin bu kararların ne kadar sıkıntı koşullar içerisinde verildiğini hepimiz biliyoruz.” sözlerini kullandı.
“Dokunulamaz zannedilen İsrail’e dokunuldu”
Numan Kurtulmuş, Gazze’deki insanlık dramı için dünyanın pek çok yerinde düzenlenen şovları hatırlatarak, şunları söyledi:
“İnsanlık cephesinin yaptığı her şov ve ‘Filistin’e özgürlük’ diyerek bağırdıkları her slogan, Memleketler arası Adalet Divanını ve Milletlerarası Ceza Mahkemesini etkiledi. Dokunulamaz zannedilen İsrail’e dokunuldu. Sizi temin ederek söylerim ki Netanyahu ve çetesinin getirdiği siyonist rejimin bu halleri, âlâ halleridir, uygun günleridir. Önümüzdeki periyot dünya sisteminin değişmesi bakımından tarihi değere sahip olan İsrail’e daha çok dokunulacaktır. Birçok memleketler arası alanda hesap verecekler ve bu yaptıkları yanlarında kar kalmayacaktır. Bu söylediğim yalnızca bir hükümete karşı değil, çökmüş, ayaklar altına serilmiş olan milletlerarası sistemin yine dirilmesine vesile olacak kıymetli adımdır.”
Dünyada keskin çizgilerle gelişen çelişki ve çatışma devri olacağını aktaran Kurtulmuş, “Bir tarafta adaleti savunanlar, başka taraftaysa zulmü savunanlar ortasında bir çaba, çelişki olacaktır. İnsanlık cephesi, bu bahiste adaleti savunanların bir ortaya gelebileceğinin çok somut örneğini oluşturmuştur. Filistin’in nerede olduğunu bile bilmeyen insanların kalkıp Filistin davasına sahip çıkmaları lakin adalet hissinin çok yüksek olmasıyla izah edilebilir.” diye konuştu.
“Tecrübemizi Suriyeli kardeşlerimize aktarmak boynumuzun borcudur”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, yönetimde kapsayıcılık unsurunun değerine değinerek, yeni Suriye idaresinin büyük imtihan vereceği alanlardan birisinin bu unsur olduğunun altını çizdi.
Yeni Suriye idaresinden kapsayıcı ve demokrat olmaları, toplumun bütün farklı kesitlerinin temsil edilebileceği bir Suriye’yi inşa etmelerini beklediklerini tabir eden Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye olarak bir komşuluk görevi, bir kardeşlik görevi olarak üzerimize düşen, Suriye’nin yeni idaresinde ve Suriye halkına demokratik rehberlik yapabilmektir. Bu büyük deneyimimizi Suriyeli kardeşlerimize aktarmak boynumuzun borcudur. Suriye’de hangi dini kökenden, hangi etnik kökenden, hangi kültürel farklılığa sahip olursa olsun, bütün toplum kesitlerinin Suriye idaresinin içerisinde olması ve onların da temsil edildiği bir sistemin kurulması beklentimizdir. Suriye’nin yeni idaresinden bir başka beklentimiz de terör örgütlerinin bütünüyle Suriye topraklarının dışına çıkmasının temin edilmesi ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasıdır.”
Programda konuşan Bab-ı Ali Toplantıları Düzenleme Kurulu Lideri Osman Ataman ise aktifliğe ait dair bilgiler verdi.
