MHP’li Yalçın: Terör belasına son verilmesinin zamanı gelmiştir
MHP Genel Lider Yardımcısı Semih Yalçın, “Millet, terör belasından 40 yıldır çok çekmiştir. Şehitlere, şehitler kervanı eklenmiştir. Buna bir son verilmesinin vakti çoktan gelmiştir. Sayın Genel Başkanımızın, terörün bitmesi ve anaların ağlamaması için ortaya koyduğu tutum; bu açıdan çok lakin çok değerlidir. Bu hal; müzakere, pazarlık üzere kavramlarla iğdiş edilemez. Bu tavır; haksız isnat, suçlama, aşağılama ve çamur atmalarla değersizleştirilemez” dedi.
MHP Genel Lider Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, yazılı açıklama yaptı. Yalçın, “Son günlerde MHP aleyhtarlığı ve hazımsızlığı kervanının başını, ümitsiz olay Özdağ ile Müsait Dervişoğlu çekmektedir. Bu ikisinin çıkardıkları avaza, yaydıkları kuru gürültüye bakmayınız. Bunların çığlıkları, aslında nefessiz kalmış iki kara vicdanın boğaz hırıltılarından ibarettir. ‘Kör bıçak ele yavuz, ehliyetsiz ve liyakatsiz siyasetçi lisana yavuz’ misali, tahammülsüzlükleri ve hazımsızlıkları üsluplarına vurmuştur. Adama sorarlar, ‘Taş mısın ki baş yarasın.’ Özdağ da Dervişoğlu da, ateş olsalar cürümleri kadar yer yakarlar. Onların sözleri bizim için birer kıvılcım, birer küçük çıngı bile değildir. Hele partisi sele giderken namert köprüsünde balık avlamaya çalışan Dervişoğlu; değil balık, solucan bile yakalayamaz. Partisindeki çözülmeyi durdurmak için sağa sola efelenmesinin hiç yararı yoktur. Müsait Dervişoğlu; ne kendisini, ne de dağılma sürecine giren partisini kurtarabilecektir. Dervişoğlu; anut, haşin ve uyumsuz biridir. Tabiatı ve seciyesi, siyaset yapmaya pek müsait değildir” sözlerini kullandı.
‘SALDIRININ DETAYLARI HAKKINDA MALUMAT SAHİBİ MİSİN’
Müsait Dervişoğlu’nun MHP ile yetinmeyip suratını alamayarak Dava Ocakları’na dadanmaya başladığını belirten Yalçın, “Kendisine birinci sorumuz şöyledir; Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürüldüğü yerde basın toplantısı düzenlemeye yeltenen Dervişoğlu, cinayet mahallini güzel bildiğine nazaran, akının detayları hakkında da malumat sahibi midir? Müsait Dervişoğlu, bilmelidir ki Sinan Ateş üzerinden ateşle oynamaktadır. Düzmece kahramanlığa soyunan Dervişoğlu’na, bu provokasyon teşebbüsünün milletin ilgisini değil, nefretini çekeceğini hatırlatırız. Ayrıyeten, bu berbat ve alçakça provokasyon atılımının doğuracağı sonuçlardan sorumlu olacağının da şimdiden altını çizmek isteriz. Kendisine tavsiyemiz, binlerce şehidimizin hanesi ve okulu olan bu güzide kuruluşumuzu deni siyasetine alet etmemesi, İdeal Ocakları’ndan uzak durması, pis ellerini üzerinden çekmesidir. İkinci sorumuz şudur; Müsait Dervişoğlu; MHP ve Ülkü Ocakları aleyhtarlığını, CHP’ye iltihak ve sığınma için mi, yoksa yeni bir kirli ittifak için mi mazeret olarak kullanmak istemektedir?” dedi.
‘TAŞ GEDİĞİNE KONULMUŞTUR’
Yalçın, siyasetin tabiatında hengame, gayret, atışma, çatışma, tenkit olduğunu; lakin siyasetin temelinin de ahlak, edep, ahenk ve diyalog üzerine kurulu olduğunu söyleyerek, “Siyasetçi; hengame adamından çok, etrafına usulet ve suhuletle muamele eden, ahlaklı ve âlâ insan olmalıdır. Sorumluluk sahibi olmalıdır. Tıpkı topluluktan yetiştiği beşerlerle bile diyalog kuramayan, empati yapmayan, karşısındakini anlamaya çalışmayan, daima diğerlerine hakaret eden Dervişoğlu ve Özdağ’ın; bırakınız ülkeyi yahut partilerini yönetmeyi, iki keçiyi bile güdemeyecekleri açıktır. Müsait Dervişoğlu ve ümitsiz hadise Özdağ üzere Devlet Bahçeli aleyhtarlığından ve MHP düşmanlığından beslenenlere, onun ismi üzerinden makam tartışması çıkaranlara hatırlatırız. Devlet Bahçeli, Genel Başkanlık makamına gökten zembille inmemiştir. Kendisini bulunduğu makama, mevkie getiren milliyetçi-ülkücü iradedir. Devlet Bahçeli’ye karşı çıkmak, milliyetçi-ülkücü iradeye karşı çıkmaktır. Hem ülkücülük taslamak, hem de davacıların yıllardır tekraren sergilediği iradeye başkaldırmak; makus niyet, samimiyetsizlik, cahillik ve fesat işaretidir. Aslında bunların MHP hakkındaki sızlanmalarının, yakınmalarının, sancılanıp kıvranmalarının nedeni muhakkaktır; Sayın Genel Başkanımızın ‘terörsüz Türkiye’ için gösterdiği uğraşlar, millet ve devlet nezdinde karşılık bulmuştur. Kamuoyunda çok büyük takviye görmüştür. Alkışlanmıştır. Demek ki taş gediğine konulmuştur. MHP’nin milletin gönlündeki mümtaz yeri daha bir perçinlenmiş ve partimizin saygınlığı yükselmiştir. MHP’nin isabetli ve dengeli siyasetlerinin sonuç vermeye başlaması ismi geçenleri kudurtmuştur. Huşunetleri, küfürbazlıkları, düzenbazlıkları bundandır. Bunlar; rol çalamadıkları, aktif olamadıkları için hırçındır. MHP’nin gölgesinde ve gündemin gerisinde kalıp nal topladıkları için öfkelidir. Meğer cetlerimiz, ‘Öfkeyle kalkan ziyanla oturur’ demiştir. Bunlar, sergiledikleri hazımsızlık, huşunet yüzünden daima ayak altında kalmaya, masa altına süpürülmeye mahkümdur” sözlerini kullandı.
‘MHP’NİN TEKERLEĞİ TÜMSEKTE KALMAYACAKTIR’
Yalçın, eski MHP atıklarının artık Altılı Masa artığı olduğuna işaret ederek, “Zaten parçalanmış olan siyasi itibarları, tamamen yırtılmıştır. Yırtık dikiş tutmayacaktır. Bahsettiğimiz isimler ve partileri, birbirleriyle de kavgalıdır. Fakat artık MHP aleyhtarlığında ittifak etmektedirler. Siyasi rant uğruna birbirini yiyen, birbirinin izine kurşun sıkan bu fikir, inanç ve bağlılık mahrumları, MHP’ye karşı birleşmiştir. MHP olarak muhatabımız, kaygımız millettir. MHP; milletin hayrına, milletin menfaatine olmayacak hiçbir adımı atmaz. MHP’nin gayesi; sürekli milletimizin bekası, devletimizin güvenliği, insanımızın refah ve saadeti, huzur ve sükünu için çalışmak olmuştur. Bu gerçek, hiçbir vakit değişmeyecektir. Millet, terör belasından 40 yıldır çok çekmiştir. Şehitlere, şehitler kervanı eklenmiştir. Buna bir son verilmesinin vakti çoktan gelmiştir. Sayın Genel Başkanımızın, terörün bitmesi ve anaların ağlamaması için ortaya koyduğu tutum; bu açıdan çok lakin çok değerlidir. Bu tutum; müzakere, pazarlık üzere kavramlarla iğdiş edilemez. Bu tavır; haksız isnat, suçlama, aşağılama ve çamur atmalarla değersizleştirilemez. MHP aleyhtarlığını köpürtmek için olanca hünerlerini kullanmaya çalışanlar; başarısız olmakla kalmayacaklar, çırpındıkça batacaklardır. Sık sık müracaat ettikleri sorunlu lisan, MHP muarızlarının sonunu getirecektir. Ahenk gözetmeyen, diyalog üretmeyen, halkı tatmin etmeyen ve daima hengame atmosferini körükleyen ahlaksız siyasi telakki, yolda kalacaktır. MHP’nin tekerleğiyse asla tümsekte kalmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
