Özgür Özel: En düşük emekli maaşını bir asgari ücret yapalım

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’deki siyasi partilere emekli maaşının en az bir taban fiyata çıkarılması için el kaldırmaları davetinde bulunarak, “Kanuna el kaldıracak, oy verecek olanlar bizleriz. 14 bin lira değil, en düşük emekli maaşını hiç değilse bir minimum fiyat yapmak için ellerimizi kaldıralım. Bu emeklinin sıkıntısını bitirelim” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erzurum’da halk buluşması toplantısına katıldı. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde partililerle buluşan Özel, burada yaptığı konuşmada en düşük emekli maaşının artırılmasına yönelik yasal düzenleme yapılmasının gündemde olduğunu söyledi. TBMM’deki siyasi partilere emekli maaşının en az bir minimum fiyata çıkarılması için el kaldırmaları davetinde bulunan Özel, “Bugün emekliye 14 bin lira vermeyi hesap eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Biz gelecekte tekrar en düşük emekli maaşını bir buçuk minimum fiyat; elbette yapacağız. Ancak hiç değilse bu karda, kışta, bu zorlukta, bu yoklukta, bu yoksullukta emeklinin hayata tutunabilmesi için buradan bütün siyasi partilere, Meclis’teki bütün milletvekillerine sesleniyorum. Erzurum’dan, Dadaşlar diyarından, gelin bu berbatlığa sessiz kalmayalım. Kanuna el kaldıracak, oy verecek olanlar bizleriz. 14 bin lira değil, en düşük emekli maaşını hiç değilse bir taban fiyat yapmak için ellerimizi kaldıralım. Bu emeklinin sıkıntısını bitirelim” dedi.

‘EMEKLİ 5 ÇEYREK ALTIN KAYBEDİYOR’

En düşük emekli maaşı ile 2002’de 8 çeyrek altın satın alındığını belirten Özgür Özel, “İnanmayan gitsin hesaba kuyumcuda baksın. Bugün son verdiği 12 bin 500 yüz lira yalnızca 2,5 çeyrek altın alıyor. Emeklinin 5,5 çeyrek altını kayıp. Artık diyor ki ’14 bin lira yapayım, 3 çeyrek altın alsın.’ Yani bir yıl boyunca her ay 5 çeyrek altın daha kaybetmeye devam etsin. Buradan emeklilere soruyorum. Yahu gidip kuyumcudan, sarraftan 1 çeyrek altın alsan, cebine katsan ya da çantana atsan, meskene varsan altın kayıp. İnsan meczup çıkar. ‘Nereye gitti bu?’ der. Masraf gezdiği yerlere bakar, ‘Nasıl kaybettim’ diye. Bugün bir emekli değil, Türkiye’deki her emekli o denli. 1 çeyrek değil, her ay 5 çeyrek altını kaybetmiş durumdadır. Artık o çeyrek altınları aramanın vaktiyse, nasıl altını kaybettiğinde ararken kaybettiğin yere varıyorsan, birebir yere varmanın, yani nasıl 3 Kasım 2002’de bu iktidarın gelmesiyle bu yıpranma bu fakirleşme başladıysa, birebir formda kaybedilen şey kaybedildiği yerde bulunur. Bütün emeklileri yapılacak birinci seçimde sandığa gitmeye, kaybettiklerini bulmaya, halkın iktidarını kurmaya davet ediyorum” diye konuştu.

‘HEPSİNİN DEVASI CUMHURİYET HALK PARTİSİ’

Altın hesabını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istemediğini tabir eden Özel, şunları söyledi:

“Ne hesabı yapalım, cağ kebabı hesabı yapalım. Türkiye’de emeklinin, işçinin, fakirin erişemediği lakin herkesin çok sevdiği, çok özlediği çağ kebabınızı hatırlıyorum. Erzurumlu bir minimum fiyatlı geçen yıl 17 bin lira alıyordu. Çağ kebabının da şişi geçen yıl 50 liraydı. Yani bir minimum fiyatlı gitse 340 şiş cağ kebabı alıyordu. Artık 22 bin 104 lira yapmış lakin cağ kebabının şişi 100 lira olmuş. Hakikat mu? Tayyip Bey geçen yıl verdiğin minimum fiyat 340 şiş alırken, bugün 221 şiş alıyor. Yani Erzurum’dan altın hesabını istemedin, bırakalım. Erzurum’da konut kiraları 7 bin 500’den 14 bin liraya çıkmış ortalama. Onu da bırakalım. Tüm Türkiye’de tanınan cağ kebabı hesabıyla 340 nerede, 221 nerede? AK Parti varken kaygı de bitmiyor, gereksinim da bitmiyor. Fakat bu kederlerin, bu gereksinimlerin hepsinin var bir devası. Onun da ismi Cumhuriyet Halk Partisi”

O TARAFINI SEÇTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tenkitlerini sürdüren Özgür Özel, şöyle devam etti:

“Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hiçbir şeyi ne maaşa artırımı, ne enflasyonu düşürmeyi, ne hayvancılıkla geçineni desteklemeyi, ne süt fiyatındaki artışı, ne gübredeki sübvansiyonu Tayyip Bey’den istemiyoruz. O tarafını seçti. Onun tarafı salonlara doldurduğu kendi atadıklarına kendini alkışlattırıp, kendi yandaşlarının vergi borçlarını silip, Suriye’de yaşananlar üzerinden bir öykü kurup, kelamım ona iktidara tutunabileceğini sanıyor. Diyor ki Erzurum’a Tayyip Bey, ‘Erzurumlular açsın, fakirsin, işsizsin, güvencesizsin lakin Suriye’de zafer kazandım, ona sevinmelisin’. ya 13 yıl, 283 şehit, 200 milyar dolar kayıp. 4,5 milyon Suriyeli burada ve diyor ki ’13 yıl sonra Esad gitmiş Dadaş, yoksulluğa aldırma, Suriye’ye sevin. Kardeş, işsizliğe üzülme, Suriye’ye sevin. Güvencesizlikten telaş duyma, Suriye’ye sevin. Mesken kirası iki katına çıkmış, aldırma, Suriye’ye sevin’ Bu milletin Suriye’ye sevinecek hali yok. Bu millete Fetih Müddetleri ile karın doymadığını söylemek, anlatmak boynumuzun borcu. Bu ülke Tayyip Bey’in dediği üzere ‘Suriyeliler geldiler, başımızın üstünde yerleri var. İsteyen sarfiyat, istemeyen kalır’ diyor. Bunu niçin söylüyorsun? Hani Esad yüzünden gelmişlerdi? Esad gittiyse, gitsinler. Çünkü seçimleri sizin oyunuzla kazanamayacağını gördü. Suriyelileri seçmen yapmanın evvel vatandaş sonra seçmen yapmanın onlardan alacağı oyla iktidara tutunmanın hesabını yapıyor ve diyor ki; ‘Başımızın üstünde yeriniz var.’ Tayyip Bey, Sayın Erdoğan, gözünün içine baka baka söylüyorum; ‘Suriyeliler senin başının üstünde değil, Erzurumluların aşının ve işinin üstünde oturuyorlar.’ O yüzden artık süreksiz müdafaa statüsü sonlandırılıp esasen çok sevdiğin, çok beğendiğin Colani’de bir dediğini iki etmiyorken, parasını Avrupa’dan, Avrupa Birliği’nden, dünyadan Suriyeliler için para bulmak kolay. Yetişemiyorsan biz buradayız. Lakin bir an evvel Suriyelileri memleketlerine göndermek bu ülkenin gençlerine, işsizlerine sahip çıkmak, fakirine sahip çıkmak ve bu ülkeyi yine kalkındırmak zorundayız. Bunu Tayyip Bey’in yapamayacağı açık. Onun için kendisine bir kere daha sesleniyorum; Erzurum’da bu verdiğin maaşlarla kimse geçinemiyor. Emekliler bir elini kaldırsın. Geçinebiliyor musunuz? Geçinebiliyor musunuz? Pekala, işçiler elini kaldırsın geçinebiliyor musunuz? O vakit kaldırın ellerinizi daima birlikte buradan Tayyip Bey’e el sallayalım. Geçim yoksa Erzurumlular, kalkın ayağa ve yollayın bu iktidarı. Size güveniyoruz. Size inanıyoruz. Bu iktidarı daima bir arada yolluyoruz. Halkın iktidarını kuracağız. Erzurum’a sahip çıkacağız.”