Sağlık Bakanı: Merdiven altı uygulamaları engellemek amacıyla tüm hekimlere estetik yetkisi verildi

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, aile doktorlarının maaşlarının kesildiğine yönelik savların temelsiz olduğunu, bilakis teşvikleri üç kat artırdıklarını söyledi. Memişoğlu, NTV yayınında gündemdeki mevzulara ait açıklamalarda bulundu. Aile hekimliğinde amaçlarının gözetici hekimliği ön planda tutmak olduğunu söyledi.

“AİLE HEKİMLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ”

Aile tabiplerinin iş bırakma hareketlerine ait soruyu cevaplayan Bakan Memişoğlu, “Eyleme katılan arkadaşlarla ilgili, onların da ikna olacağını düşünüyorum. Biz hakikaten aile hekimliğini önemsiyoruz.” diye konuştu. Aile doktorlarının, sorumlu olduğu şahısların sıhhatinden sorumlu olduğunu ifade eden Sağlık Bakanı Memişoğlu, “Bir önceki periyoda nazaran, şayet bu nüfus daha çok hastalanıyorsa, onun hami sıhhat hizmeti yeteri kadar verilmemiş diye düşünürüz.” dedi. Aile hekimliklerinin fiziki kaidelerinin kıymetli olduğunu vurgulayan Bakan Memişoğlu, önümüzdeki günlerde bu bahiste yeni adımlar atılacağını anlattı.

TÜM TABİPLERE ESTETİK YETKİSİ

Bakan Memişoğlu, tüm doktorlara estetik yetkisi verilmesindeki emelin merdiven altı uygulamaları engellemek olduğunu söyledi. Bakanlığın bu hususta sertifikasyon eğitimi vereceğini söyleyen Bakan Memişoğlu, “Plastik cerrahi üzere çok daha değerli ve detaylı bir uzmanlık eğitiminden sonra çok daha uç ve özellikli süreçler yapan branşlarla ilgili bir kısıtlamamız yok.” dedi.

“BENİ EN ÇOK ÜZEN ŞEY…”

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Yenidoğan Çetesi’ne ait soruyu da yanıtladı. Bakan Memişoğlu, bu konuda kendisini en çok üzen şeyin, ortaya çıkan skandalın, sıhhat sistemine itimat düşüklüğü yaşatması olduğunu anlattı.

Özel hastane yönetmeliği üzerinde çalıştıklarını anlatan Bakan Memişoğlu, önümüzdeki günlerde bu mevzuda açıklama yapacaklarını da söz etti. Bakan Memişoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

TÜM DOKTORLARA ESTETİK YETKİSİ

Geçmişte bu hususta temelinde sertifikasyon bu çeşit uygulamaları yapacak eğitimler vererek kimi doktorlarımıza bu yetki verilmişti. Plastik cerrahi ve dermotoloji yetkisinde gözüküyor fakat bu süreçler temelinde hekimlik açısından uygulanabilir. Cilt altı enjeksiyonu üzere düşünmek lazım. Bunun eğitimini alan, bunun eğitimini veren branşlarla ilgili bir açıklık getirdik. Yeni bir şey değil, olması gereken bir şeydi. Plastik cerrahi üzere çok daha kıymetli ve detaylı bir uzmanlık eğitiminden sonra çok daha uç ve özellikli süreçler yapan branşlarla ilgili bir kısıtlamamız yok.

“MERDİVENALTINI ENGELLEMİŞ OLACAĞIZ”

Sadece bunu hekimlik mesleğinde uzmanlık aşamasında, Tıpta Uzmanlık Kurulu dediğimiz, uzmanlığın planlamasını yapan şuraca çekirdek eğitim müfredatında şayet ilgili branşlar bunu ek ediyorlarsa, bunu uygulayabilir oldu. Birebir vakitte da bir sertifikasyon programı yapacaksak, onun eğitiminde ne verileceği, ne biçimde bunun yapılacağı, bunun programla ve müfredatla tespit edilip verilmesini sağlayacağız. Bu uygulamaları yapabilecek doktorların sayısını artırarak merdiven altını engellemiş olacağız. Şu anda toplam plastik cerrahlarımızın beşte biri kamuda çalışıyor. Cildiye doktorlarımızın ise üçte biri çalışıyor. Yalnızca estetik maksatlı uygulamaların sonucunda bunların kamuda azaldığını söyleyemeyiz. Bilhassa uzman tabip açığımızı, üç dört sene içinde bunların da kamuda yeteri sayıda olmasını planlamak için çalışma yaptı. Randevu sistemimizde en kıymetli sorun bu branşlarla alakalı.

“AİLE DOKTORLARI NÜFUSUN SAĞLIKLI KALMASINDAN SORUMLU”

Aile hekimliğini çok önemsiyoruz. Siz kollayıcı hekimliği yapmazsanız, 5-10 sene sonra şekerinden kilosuna kadar, çok büyük bir ıstıraba girersiniz. Aile hekimliğini kuvvetlendirmeye çalışıyoruz. Aile hekimliği şahısların sıhhatinden sorumlu. Genel manada söylüyorum; 3 bin 500 nüfusun aile doktoru, bu nüfusun sağlıklı kalmasını sağlamaktan sorumlu. O denli olunca bir evvelki periyoda nazaran, şayet bu nüfus daha çok hastalanıyorsa, onun kollayıcı sıhhat hizmeti yeteri kadar verilmemiş diye düşünürüz. Birebir nüfus daha çok hastaneye gitme gereksinimi duyuyorsa tıpkı nüfus bir evvelki periyoda nazaran, demek ki koruyuculuğu yeteri kadar sağlatamamış demektir.

“MAAŞLARI KESMEDİK, TEŞVİKLER ARTTI”

Biz aile hekimliği maaşlarını kesmedik. Biz şunu yaptık, bunların teşvik ölçülerini artıralım. Bu teşvik ölçülerini üç kat artırarak, bu nüfus daha az hastaneye gitme muhtaçlığı duyuyorsa; sana ek bir teşvik ödemesi yapacağız. Aile doktorlarımıza cari bir bütçe veriyoruz. Kurumsal kimlik oluşturmamız lazım. Aile hekimliğinin fiziki yapısının düzeltilmesi gerekiyor. Bu çalışmayı yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Sonuçta hekimlik ve sıhhat itimat endeksli bir hizmet. Karşıdaki insanlara güvenmeniz lazım. Biz bu hususta kamu olarak aile doktorlarımızı destekleyeceğiz. Aksiyona katılan arkadaşlarla ilgili, onların da ikna olacağını düşünüyorum. Biz nitekim aile hekimliğini önemsiyoruz.

İSTEĞE BAĞLI RAPORLARIN FİYATLI OLMASI

Temel sıhhat hizmetlerimizi büsbütün fiyatsız yapıyoruz. Yalnızca şunu yapıyoruz şu anda; üçüncü ve ikinci basamaklarda uygulanan yalnızca akupunktur ve fitoterapinin bunun eğitimini almış ve yetkilendirilmiş aile tabipleri tarafından yapılabilirliğini sağlıyoruz.

Amacımız yalnızca aile doktorlarına gitmeyi sağlamak. Zati tıpkı tedavi üçüncü basamak hastanelerde yapılabiliyor. Bu dünyada gelişmiş ülkelerde yaygın bir uygulama.

İsteğe bağlı raporlar, devlet ve özel hastanelerde fiyat mukabilinde veriliyordu. Aile tabipleri bunları veremiyordu. Biz de dedik ki, aile doktorları oradaki fiyatın biraz daha düşüğüne verebilir hale getirelim.

AİLE TABİPLERİ SERTİFİKA ALIP SÜREÇ YAPABİLECEK Mİ?

Aile hekimliği eğitmenleri, çekirde eğitim müfredatında bu mevzuyu getirirlerse kıymetlendirilir. Şu anda o denli bir durum kelam konusu değil. Sertifikasyonu her tabip için yapacağız. Bunu doktorların başvurusu ve kura sistemiyle yapacağız. Şu an aile doktorları için bu türlü bir planlamamız yok. Sertifikasyon kontenjan dahilinde olacak. Şu an estetik emelli uygulamalara müsaade vermeyeceğiz.

YENİDOĞAN ÇETESİ: “EN BÜYÜK KEDERİM SIHHAT SİSTEMİNE İTİMAT DÜŞÜKLÜĞÜ”

Bu istisnai bir durum… Türkiye sıhhat konusunda dünyada örnek gösterilen bir ülke. Bebek vefatları, anne vefatlarına baktığınız vakit Türkiye dünyada güzel yerde… 500 gramın altında bebekleri birtakım ülkeler bırakırken, biz onları yaşatabilen bir sıhhat çalışanı kümesine sahibiz.

Gerekli cezayı alacaklar. Bizim avukatlarımız da bu işin takibinde… Geriye yanlışsız baktığımızda bebek ölümlerinin ihmalin sonucunda olduğunu tespit ettikten sonra hastaneleri kapattık.

Özel hastane yönetmeliği üzerinde çalışıyoruz. Hazırlık içindeyiz, kamuoyu ile paylaşacağız.”