Suriye’ye 1766 Öncu Göçmen Geçti
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1-8 Ocak’ta Suriye’ye 1766 öncü göçmenin geçiş yaptığını söyledi.
Yerlikaya, Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Hudut Kapısı’nda yaptığı basın açıklamasında, 8 Aralık’tan sonra Suriyeli sivil toplum kuruluşları (STK), kanaat başkanları ile Suriye’deki inançlı bölgelerde faaliyet gösteren STK’lerle istekli ve inançlı dönüşleri kolaylaştırmak ismine istişarelerde bulunduklarını, bundan çok istifade ettiklerini belirtti.
Türkiye’deki Suriyelilerin “13 yıldan beri konutumuzdan, iş yerimizden, tarlamızdan, bahçemizden, bağımızdan başka kaldık. Ne halde olduğunu bilmiyoruz. Biz de vatan aşkıyla, hasretiyle yanıp tutuşuyoruz. Bir an evvel gitmek istiyoruz fakat müsaade ederseniz gidelim bakalım orada varsa eksik, ki var olduğunu gelen fotoğraflardan görüyoruz, bu kışta, bu okul vaktinde efendim, çoluk çocuk gidip de o akşam tekrar diğerlerine konuk yahut onların bize bakması durumunda kalmayalım. Önden gidip eksikleri gidermek istiyoruz.” dediklerini aktaran Yerlikaya, şöyle konuştu:
“Biz bunu kabinede öbür bakanlarımızla da istişare ettikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatıyla bir isim konuldu, ‘öncü göçmen’ diye. Biliyorsunuz bunu daha evvel de paylaşmıştık. 1 Ocak-1 Temmuz ortasında. 10 günden beri uygulanıyor, öncü göçmen ismi altında. Bize müracaat eden ailenin reisi, eğer ailenin reisi bunu yapabilmeye muktedir değilse ailenin en büyük ergen, reşit olan bireyi bunlar ismine müsaade almayla ilgili Göç Yönetimine müracaat ettiği vakit biz birebir gün içerisinde bu müsaadelerini veriyoruz. Orada bir kriter var. Bu, 6 ay mühleti içerisinde 3 defa çıkış-giriş yapabilecek. Bugüne kadar 1-8 Ocak içerisinde öncü göçmen olarak kaç kişi gitti? 1766 öncü göçmeni buradan gönderdik.”
Yerlikaya, öncü göçmen ve ikili vatandaş olan Suriyelilere Hatay’daki Zeytindalı ile Kilis’teki Çobanbey hudut kapılarını tahsis ettiklerini bildirdi.
Bakan Yerlikaya, AFAD’ın 2017’den bu yana, Fırat Kalkanı’ndan, itibaren 4 harekat bölgesinde, gelen göçü yerinde denetim etmek ve terör adacıkları oluşturulmasını engellemek ismine 6,4 milyon insanın yaşadığı alanda faaliyet gösterdiğini anımsattı.
Bölgede AFAD’ın uyumunda, Türk Kızılay, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Türk sivil toplum kuruluşlarıyla bir arada yardım faaliyeti yürütüldüğünü anlatan Yerlikaya, 27 Kasım’dan itibaren de AFAD ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla 460’ı un olmak üzere 1958 tır insani yardım gönderildiğini belirtti.
“Biz şükürler olsun tarihin gerçek tarafında yer aldık”
Yerlikaya, Suriye’yle 910 kilometre hudut komşusu olduklarını, 13 yıl boyunca hududa gelip de naçarlığından, can havliyle sığınanlara hiçbir vakit kapıları kapatmadıklarını ve her vakit onlara kucak açtıklarını tabir etti.
Kabinedeki ilgili bakanlarla birinci günden itibaren kararlar aldıklarını anımsatan Yerlikaya, şunları lisana getirdi:
“Bütün arkadaşlarımızın yapmaya çalıştığı, buradan giderken helalleşerek, kucaklaşarak onları uğurlamak. 52 bin 622 dönen Suriyeli muhacir kardeşlerimizi de tıpkı bu iklimde ve bu ruhta gönderdik. Biz şükürler olsun tarihin yanlışsız tarafında yer aldık lakin yanlış tarafında yer alanları, yabancı düşmanlarının bu müddet içerisinde yaptıklarını unutmuyoruz. Her fırsatta da söyledik bunu, yani ‘Allah hiç kimseyi bu formda imtihan etmesin’ dedik lakin maalesef yabancı düşmanlarının da sözleri, sahiden tarihin yanlış tarafında, onlar da not alındı, kaydedildi. Temennimiz şu; bir an evvel Suriye’de inanç ve huzur tesis edilir, geçiş hükümetinin kurulma çalışmalarını biz de komşusu olarak ve tüm dünya ilgiyle izliyor. Hükümet olarak da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hep onlara bu noktada serpilip, büyüyüp kendi güçleri üzerinde durmak noktasında çaba gösteriyoruz. Bütün bakanlıklar olarak yarın bizden kendi bakanlıklarının şayet bir tekrar birebir hizmetleri idame ettirmeyle ilgili deneyim paylaşımı, öteki türlü bir yardım, ne olursa bilin ki biz yeniden komşuluk hukuku gereği bunu da yapmaya hazırız. Zira Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk günden bize vermiş olduğu talimat bu, tüm kabine üyelerinin de her biri bu noktada hareket planlarını yapmış vaziyette.”
“Denetimleri, güvenliğimizden taviz vermeden sürdüreceğiz”
Yerlikaya, vakit zaman çok hoş anekdotların ekranlara yansıdığını, Başakşehir’deki okul arkadaşlarının uğurladığı Suriyeli Muhammed ve helalleşerek giden Nadya’yı hiç unutmadıklarını anlattı.
Ekranları başında izleyenleri duygulandıran bu biçimde çok anekdot olduğunu lisana getiren Yerlikaya, “Fırsat bulduğumuz vakit, karşıya ziyarete gittiğimiz vakit, buradan Halep’e göndermiş olduğumuz Nadya’nın elinden çay ikramını almaya da kelam veriyorum. Muhammed Abdullah’ı da ziyaret etmeyi, arkadaşlarının selamlarını göndermeyi daima birlikte biz de sıhhatle bekliyoruz. O gün inanıyoruz ki kesinlikle gelecek.” dedi.
Yerlikaya, basın mensuplarının bu süreçte de istekli, inançlı, onurlu ve sistemli dönüşü tüm dünyaya gösterdiğini belirterek, “Biz 2017’den beri bu süreci daima kendi hukukumuz ve milletlerarası hukuka uygun ve sahiden tamamı kayıt altında yapıyoruz. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin de burada ofisleri var, buna onlar da şahitlik ediyor. Biz ona kendi ortamızda ‘üçüncü göz’ diyoruz.” tabirlerini kullandı.
Göçle ilgili siyasetleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürüttüklerini “Biz insani, vicdani, medeniyet kıymetlerimize uygun, hukukun bize vermiş olduğu bu yetkiyi tebessümle fakat kamu tertibimiz ve güvenliğimizden de asla taviz vermeden sürdürmeye daima birlikte sizlerin de şahitliğiyle devam edeceğiz.” diye konuştu.
Yerlikaya, daha sonra alanda ikramlarda bulunan sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti, çocuklara oyuncak verdi.
(Bitti)
