Yeni İHA’lar 2025’te Göreve Başlayacak

Türk savunma endüstrisi bünyesinde geliştirilen, farklı yeteneklere sahip yeni insansız hava araçları (İHA) 2025 yılı içerisinde yurt içinde misyona başlamaya hazırlanıyor.

Altınay Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Burak Mercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İHA’larla ilgili yenilikçi eser ve teknolojilerin geliştirilmesi çalışmalarına, akıllı batarya sistemlerine yönelik olumlu gelişmelerle de eş vakitli olarak 2011 yılında başladıklarını söyledi.

ASELSAN’la alanda operasyonel kabiliyetleri geliştirecek, stratejik avantajlar sağlayacak eserlerle ilgili başarılı çalışmalar ortaya koyduklarını anlatan Mercan, Altınay Savunma Kümesi olarak döner kanatlı dikey iniş-kalkış yapabilen İHA’ları başka bir iş kolu olarak ele alıp, DASAL’ı da 2019 yılında yüzde 100 Altınay iştiraki olarak kurduklarını tabir etti. Mercan, ASELSAN’ın 2020 yılının ikinci yarısında DASAL’a yüzde 40 ortak olduğunu, daha sonra hissesini yüzde 49’a çıkardığını belirtti.

Karşılıklı mutabakatla ASELSAN hisselerini alarak geçen yıl DASAL’ı tekrar yüzde 100 Altınay iştiraki haline getirdiklerini aktaran Mercan, şöyle konuştu:

“ASELSAN’ın üst üretimci kimliğiyle odaklanmasını bu tarafa kaydırması, bilhassa dünyanın sayılı savunma şirketleri ortasına girmesi ve daha özel teknolojilerde kendini geliştirmeye gerçek gitmesi… Bu ortada DASAL’ın da eser geliştiren bir şirket olması, dünyanın çok çeşitli noktalarında, çok çeşitli müşteri gereksinimlerine yönelik temaslarda bulunuyor olması, bizi beraberce bu türlü bir karara almaya getirdi ve kasım ayının başında karşılıklı mutabakatla ortaklığımızı sonlandırmış olduk. Münasebetimiz müşteri-tedarikçi halinde devam ediyor. DASAL artık yüzde 100 Altınay iştiraki olarak bundan sonraki çalışmalarını sürdürecek.”

DASAL’ın kuruluşundan bugüne kadar mikro sınıftan çok ağır yükleri lojistik hedefli kritik noktalara götürecek biçimde kurgulanmış ağır sınıf hava araçlarına kadar çok geniş bir eser gamı ortaya koyduğuna işaret eden Mercan, tamamladıkları yanında devam eden 6 büyük projeleri bulunduğunu bildirdi.

Bunlardan 75 kilogram taşıma kapasitesine sahip PUHU 75 Kargo İHA’nın (PUHU C75) ön kabulünü gerçekleştirdiklerini ve envantere katmaya hazırlandıklarını lisana getiren Mercan, MİKON (PEREGRINE) ismini verdikleri, üzerinde patlayıcı ünite olan mikro sınıf İHA geliştirme projesini de yakın vakitte tamamladıklarını ve seri üretim fazına geçtiğini kaydetti. Mercan, “Bu sadece Türk savunma endüstrisi tarafından değil, temasta bulunduğumuz bilhassa Orta Doğu, Uzakdoğu Asya ve Güney Amerika pazarında da epey istek gören bir eser. Bu bahisle ilgili yurt dışına yapmış olduğumuz birtakım ihracatlarımız da oldu. Gelecek periyot için ek satışları gündeme getirecek temaslarımız da devam ediyor.” dedi.

“Dron avlayan dron” için geri sayım

Anti-dron tahlilleri kapsamında “dron avlayan dron” (FALCON-DAD) olarak da nitelenen, envanterdeki radar altyapısını kullanarak gelen tehdit dronların sınıflandırılmasına, çeşitli tipteki hava araçlarıyla mümkün taarruz yahut tehlikenin önlenmesine yönelik bir kurgu üzerinde çalıştıklarını anlatan Mercan, şöyle konuştu:

“Bu projede de sistem düzeyindeki tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Belirli ön çalışma ve testler sonrasında da artık en son kabule hazır hale geldik. Benzeri formda zırhlı araca entegre dron projemiz var. Orada da zırhlı araçların üzerinde araçlar hareket halindeyken iniş-kalkış yapabilecek. Bir konvoy vazifesinde konvoyun tahminen 3 ila 5 kilometre ötesinde uçup güvenlik açısından konvoya geri bildirim yapacak. Üzerinde otomatik batarya değiştirme sistemlerinin de yer aldığı, hasebiyle 24 saatlik kesintisiz operasyon imkanı sunan özel bir tahlil. Bu tahlilde de yeniden ön kabul ve test çalışmalarını tamamladık. Artık kesin kabul kademesindeyiz. Bu iki projeyi 2025 yılının birinci çeyreğinde tamamlayarak envantere katmak istiyoruz.”

Yürüttükleri projelerin Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ve yurt dışı satışlardan oluştuğuna değinen Mercan, “ASELSAN’la daha büyük kurgularda, daha yenilikçi İHA tahlillerini içeren, sistem bazında daha geniş projelere yönelik çalışmalarımız oldu. Bunlarla ilgili faaliyetlerimiz yeniden iki şirketin birlikte çalışması halinde devam ediyor olacak 2025 yılı ve ötesinde. Halihazırda yapmış olduğumuz mutabakatlar var.” tabirlerini kullandı.

Sektörde bugüne kadar elde ettikleri birikimlerle daha yenilikçi, kabiliyet arttırıcı ek eser ve sistem tahlilleri üzerinde durduklarını lisana getiren Mercan, “Bu kapsamda Altınay Savunma Teknolojileri olarak da DASAL ile hava araçlarından daha yenilikçi eksiksiz tahliller, bilhassa tesis güvenliğine yönelik olmak üzere nasıl değişik eksiksiz tahliller üretebileceğimiz konusunda işbirliği halindeyiz. Bunlarla ilgili de yakın vakitte tahlillerimizi kamuoyuyla paylaşıyor olacağız.” dedi.

“2025 ağır ve hareketli olacak”

Burak Mercan, Altınay Savunma Kümesi bünyesinde yer alan Altınay Savunma Teknolojileri, TAAC ve DASAL’ın ciro ve bakiye sipariş fiyatlarında sistemli bir artış olduğunu, bunun 2025’te de devam etmesini beklediklerini söyledi. Mercan, 2025’in daha hareketli, ağır bir yıl olacağını belirtti.

Geçen yıl açılışını gerçekleştirdikleri Üretim Teknolojileri Merkezi sayesinde ellerindeki işleri daha süratli, verimli formda alana aktaracaklarını vurgulayan Mercan, bu tesisin belirli bir kapasiteyle artık yoluna devam ediyor olmasının değerli olduğunu tabir etti.

Tasarım ve üretim çalışmalarıyla ana yükleniciler aracılığıyla ülkenin ihracat potansiyeline dolaylı katkıda bulunduklarını lisana getiren Mercan, iştiraklerinin hayata geçmesiyle bunun son yıllarda direkt katkıya dönüştüğünü bildirdi.

TAAC’ın iniş kadrosu mühendislik kabiliyeti üzerinden Orta Doğu’daki kimi gereksinim sahiplerine mühendislik hizmeti ihraç ettiğini aktaran Mercan, DASAL’ın da bilhassa Orta Doğu’da, Uzakdoğu Asya ve Türk cumhuriyetlerinde İHA sistemleriyle ilgili ihracat ve temas noktaları oluşturma konusunda ilerleme kaydettiğine dikkati çekti.

“Kuş Kapanı” üzere yurt dışından teminde ambargoya mevzu olan eserleri millileştirerek ülkeye katkı sağladıklarına değinen Mercan, MİLGEM 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12. platformlar için Kuş Kapanı Sistemi üretimine devam ettiklerini bildirdi.

Üretim Teknolojileri Merkezi’nin Altınay Savunma Teknolojilerine sağlayacağı katkılara ait bilgiler veren Burak Mercan, bu sayede dizayndan son esere kadar tam entegre bir tesise sahip olduklarını, bunun teslimat takvimlerini hızlandırmak ve üretim adetlerini artırmak için katkı sağlayacağını söyledi.

Havacılık ve uzay projeleri için Ankara’ya yatırım

Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ne yönelik olarak bir yer tahsisi talebinde bulunduklarını belirten Burak Mercan, burada yapmak istedikleri yatırıma ait şu bilgileri verdi:

“Gerekli ödeme ve prosedür kısımlarını tamamladık. Yer tahsisini bekliyoruz. Yer tahsisi yapıldıktan sonra açılışını yaptığımız Üretim Teknolojileri Merkezimize benzeyecek halde 16 bin metrekare kapalı alana, bilhassa havacılık ve uzay alanında çeşitli üretim teknolojilerine ve altyapılarına sahip bir tesisi devreye almayı planlıyoruz. Öngörümüze nazaran yer tesliminin yapılması, birinci kazmanın vurulması, tesisin ayağa kalkması, makine ve sistemlerin içeriye girerek tesisin tam işler hale gelmesi 2025 sonu yahut 2026 yılının birinci çeyreğini bulacaktır. Yer teslimini ne kadar erken yapabilirsek bu tesisi ayağa kaldırma sürecimiz de o kadar hızlanacaktır. Günün sonunda yeniden ülkemizin gerek savunma endüstrisi alanındaki üretim kabiliyetlerini arttıracak olması, gerekse de ihracat potansiyeline katkı yapacak olması açısından değerli gördüğümüz bir yatırım.”

Milli platformların artık prototip düzeyini geçtiğini ve seri üretime başlama noktasına geldiğini aktaran Mercan, “Bunlar envantere katıldıkça aslında ülkemizin savunma alanındaki bu atılımı, alanda gösterdiği başarılı performans birçok ülke tarafından da artık referans olarak alındığı için bu ülkelerin de kullanımına bir halde sunulacaktır. Hasebiyle oradan gelecek ilave üretim taleplerine de böylesi değerli bir tesisle hizmet ediyor olacağız.” diye konuştu.

Mercan, bu tesis dışında 3 şirket olarak Teknopark’ta yaklaşık 5 bin metrekarelik toplam kapalı alan içerisinde biraz da dağılmış bir vaziyette çalıştıklarını belirterek, tüm mühendislik gruplarını bir ortada toplayacak bir “Mühendislik Mükemmeliyet Merkezi” üzerine çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. Mercan, 2026 yılının birinci çeyreğinde bu hususa ait daha somut açıklamalar yapmayı planladıklarını kelamlarına ekledi.

???????